CANIMI SIKAN ŞEYLER

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu cuma günü iki soruşturma için ifade vermek üzere Çağlayan Adliyesi’ne gidecek.

İki soruşturma var hakkında.

Biri İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek için söylediği sözler.

İkincisi SD isimli bir bilirkişinin sürekli CHP ile ilgili dosyalara atanmasını eleştirmek.

Bu suçlamalardan tutuklama çıkar mı?

Normalde hayır ama artık ülkede hukuk kalmadığı için her şeyi beklemek şaşırtıcı olmaz.

Ancak benim dikkatimi çeken ifade için cuma gününün verilmesi.

Savcı akşam saatlerine kadar uzatarak ifadeyi aldıktan sonra tutuklama talebi ile İmamoğlu’nu mahkemeye sevk edebilir.

Nöbetçi mahkeme de tutuklama kararı alabilir.

Araya cumartesi pazar gireceği için hukuki itirazlar yapılamayabilir.

Şimdi “Akıllarına karpuz kabuğu mu düşürmek istiyorsunuz” diye soranlarınız olabilir.

Artık hukuk devleti vasfımızı kaybettiğimiz için o karpuz zaten çoktan düşmüştür bile.

Hukuk olmadığı için hukuk dışı kavramının da anlamının kalmadığı günler yaşıyoruz.

Ama hepsi geçecek, inanın.

YENİ ÖĞRENDİM

Ataköy’de “altın vuruş” hazırlığı

Ataköy Türkiye’nin modern anlamda kurulmuş ilk uydu kenti.

60’lı yıllarda aralarında çok geniş yeşil alanlar olan 4’er kattan oluşan çok sayıda blok inşa edilmişti.

Ataköy bir yeryüzü cenneti gibiydi. Ama sonra “rant” devreye girdi Ataköy genişledi 4 katlı binaların arkasına 15-20 katlı binalar dikildi.

Ama rant iştahı hız kesmedi ve deniz kıyısına da adeta bir Çin Seddi gibi dev binalar inşa edildi.

Ataköy halkı yıllarca bunlara karşı direndi, sayısız mahkeme kararı aldırdı ama bu talanı durduramadı.

Şimdi aldığım bilgiye göre Ataköy bir altın vuruş yapılarak tümüyle yok ediliyor.

Ataköy’ün sembolü olan ilk binalar depreme dayanıksız gerekçesiyle yıkılmak isteniyor.

Bölge halkı buna karşı değil ancak korku şu; Ataköy kurulduğunda çok fazla yeşil alan bırakılmıştı, oysa şimdi bu yeşil alanlar daraltılacağı blok ve kat sayısının artırılacağı haberleri alıyorlar. Böyle olursa Ataköy gökdelenler bölgesi olacağı gibi yoğunluk da olağanüstü artacak.

OKURDAN MESAJ

3 yıl tek dosya alamayan bilirkişi

Adını vermemizin sakıncalı olduğu bir bilirkişi CHP ile ilgili her dosyaya bilirkişi olarak atanabilirken 8 bin 60 bilirkişi arasında yıllarca hiçbir dosya alamayan da var.

İşte bunlardan birinin bana gönderdiği mesaj;

2 yıl öncesine kadar İstanbul’daki bilirkişiler listesindeydim. (Bankacılık İşlemleri)

3 yıl bu listede kaldım. Ancak, bu 3 yıl boyunca tarafıma bir dosya dahi verilmedi. Bunun üzerine liste kaydımı güncellemedim ve çıktım.

Listede olduğum dönemde tarafıma dosya verilmemesinin nedenini sorgulayınca şu aklıma geldi: Bilirkişilik yemin törenine gitmiştim. Ben törene, tıraşımı olarak, takım elbise giyerek gittim. Mahkeme girişindeki deftere imza atacakken, oradaki bir görevli “Siz o defteri değil, yanındakini imzalayın” dedi. Ben de söyleneni yaptım. Sonradan anladım ki, orada, mülakatlarda olduğu gibi bir seleksiyon yapmışlar ve benim de imza attığım defterdeki bilirkişilere hiç dosya vermemişler.

Bilirkişi seçimi zaten baştan yapılıyor. Sözün özü; “Sen-ben, bizim oğlan...

HOŞUMA GİDEN ŞEYLER

2026 “AKP Yılı” olarak ilan edilsin

Gazeteci Erdem Beliğ Zaman’dan gelen iğnelemeleri birlikte okuyalım;

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2028’deki seçimler için partisinin yüzde 50’yi geçeceğini söyledi! Söz konusu politikalarıyla partisinin bu yüzdede bir oy alması mümkün görünmüyor ama yüzde 50’yi uyguladığı siyasetle rahat rahat geçebilir… Tabii ki yıllık enflasyon oranında!

***

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimse yargıya parmak sallayamaz!” dedi… Meali şu, Kimse bana parmak sallayamaz!”

***

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024’ü “Emekli Yılı” ilan etmişti; emeklilerin hali ortada… 2025’i de “Aile Yılı” ilan etmişti… Kartalkaya’daki ihmallerin kaç ailenin canına mal olduğunu derin bir kederle gördük… Zat-ı devletlülerinden 2026’yı “AK Parti Yılı” ilan etmelerini bekliyoruz!