ANALİZ
Dün sabah yepyeni bir Türkiye ile uyandık.
Bunun artık geri dönüşü yok.
İktidar, muhtemelen olası bir seçimde ağır bir hüsrana uğrayacağına inandığı için topyekûn bir atağa kalktı.
Geri adım atması ya da yargıyı rahat bırakması bana göre artık mümkün değil.
Bunun sonu ne olur?
Kestirmek gerçekten çok güç.
İktidarın amacı kalıcı hale gelmek, bu uğurda belli ki yapmayacakları bir şey yok. Konu artık İmamoğlu’nun önünü kesmekten çok daha ileri boyuttadır.
Hep anlatmaya alıştığım gibi iktidar muhalefeti kamuoyu önünde itibarsızlaştırmak, güveni sarsmak ve seçmen iradesine ipotek koymaya çalışıyor.
Toplumda “bu muhalefet her türlü olumsuzluğun içinde, bunların ülkeyi yönetmesi mümkün değil” algısı yaratılmak isteniyor.
İktidar o kadar gözünü karartmış durumda ki bu yapılanların toplumda ters etki yaratacağından bile korkmuyor, çünkü korkunun ecele faydası yok.
Bundan sonra asıl iş başta CHP olmak üzere muhalefet son derece kararlı ama sakin olmak zorunda.
Öfkeyle kararlar almak yerine etkili eylemler bulmak ve hemen uygulamaya sokması artık bir mecburiyettir.
İktidarın atakları durmayacak, belki bugün belki çok kısa süre sonra bir büyük operasyona daha tanık olabiliriz.
Gün artık iktidarın hukuka uymadığını, yaptıklarının anayasaya aykırı olduğunu yüksek sesle söyleme günü değil, toplumu etkileyecek siyasi eylemler yapma günüdür.
Sine-i millet bu eylemlerden biri olabilir.
Yandaş medyanın şımarık sevinci
Saklamaya gerek yok böyle bir operasyonun geleceğini tahmin etmemek mümkün değildi.
İmamoğlu ve ekibine yönelik gözaltı operasyonu adeta bağıra bağıra geldi.
Yandaş medya tamtamlar çalarak günlerdir “büyük operasyon” çığlıkları atıyordu.
Şimdi de şımarık bir sevinç içindeler.
Ancak şunu söylemek isterim, ki özellikle Ergenekon, Balyoz operasyonları sırasında sıklıkla söylemiştim ve sonunda bu gerçek olmuştu.
Bu tür siyasi operasyonlar yapmak sahibini mutlu edebilir ama unutmayın ki “bu yol olur” ve sonunda şimdi çok sevinenler bir anda hüsrana uğrayabilir.
Ergenekon olayında da aynı şımarıklıkla “ordu da hizaya gelecek” diyenler daha sonra başlarına benzer operasyonlar gelince “hak-hukuk” diye feryada başlamıştı.
Siyasi operasyonları asla “şimdi bittiler” diye görmemek lazım, yarın kimin biteceği hiç belli olmaz çünkü.
CANIMI SIKAN ŞEYLER
Darbe görüntüsü vermek yanlış
İstanbul büyükşehir belediye başkanına Ekrem İmamoğlu’na yönelik gözaltı operasyonu sırasında ve sonrasında alınan güvenlik önlemleri İstanbul’u “perişan etti. Başta Vatan Emniyet olmak üzere birçok yol kapatıldı, metronun bazı durakları iptal edildi.
Taksim alanı ablukaya alındı, polis kentin pek çok yerinde görünür önlemler aldı.
Sosyal medyaya İstanbul içinde daraltma uygulandı.
Milyonlarca kişi sosyal medya hesaplarına ya hiç giremedi ya da çok ağırlaştırılmış internet ağı saç baş yoldurdu.
Biliyoruz ki uzun zamandır demokratik hukuk kuralları ülkemizde uygulanmıyor.
Ancak buna rağmen “korkunun” da etkili olduğu bu çok geniş güvenlik önlemleri halkta “darbe günlerini” hatırlattı.
Bunun vebali ağır olur.
BUNU YAZMAK GEREK
Haklı çıktım video çekilmiş
Parlamentonun, her ne kadar sadece DEM Partililer de olsa İmralı’da cezasını çeken terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ı ziyareti sırasında video da çekilmiş olabileceğini ama bu görüntülerin medyaya servis edilmediğini yazmıştım.
“Bu görüntüler bana göre ikna edilmelerini sağlamak için PKK’nın dağ kadrosuna gönderilmiş olabilir” diye de eklemiştim.
Sonunda adalet bakanı görüşmenin videoya çekildiğini doğruladı.
Bakana göre bu görüntüler şu anda istihbarat teşkilatının elinde. Videonun PKK kadrosuna gönderilip gönderilmediği ise şimdilik belirsiz. Adalet bakanı Nevruz törenleri nedeniyle Öcalan’ın görüntülü bir mesaj verilmesine ise “mevzuat gereği” izin verilmediğini söyledi.
BAHÇELİ İMAMOĞLU OPERASYONUNA ANINDA TEPKİ VERECEK KADAR SAĞLIKLI AMA FOTOĞRAF ÇEKTİREMEYECEK KADAR KÖTÜ MÜ GÖRÜNÜYOR?