MERAK ETTİĞİM ŞEYLER

Üzerinde sürekli konuşup duruyoruz ama anlamadığım daha doğusu mantığını tam çözemediğim bir konu var.

CHP 23 Mart’ta bütün üyelerin katılımı ile bir önseçim yapacak.

Niye?

Genel başkan, CHP’nin demokratik bir pati olduğunu ve özellikle önemli kararların kılı kırk yararak ve büyük bir anlaşma sağlanarak alındığını söylüyor.

Önseçim de bunun bir parçası.

Ancak ortada bir de gerçek var.

CHP’de aday zaten belli değil mi?

Neredeyse 5 yıldır zaten hep iki aday üzerinde duruluyordu.

Bunlardan biri olan Mansur Yavaş önseçime katılmayacağını açıkladı.

Bu durumda tek aday var.

O halde oylama “usulen” yapılmış olacak.

Anayasa’nın cumhurbaşkanı adayının belirlenmesiyle ilgili maddesi şöyle;

Cumhurbaşkanı adayını;

* Siyasi Parti grupları

* En son yapılan milletvekili seçimlerinde geçerli oyların en az yüzde 5’ini almış siyasi partiler

* En az 100.000 seçmen imzasıyla Cumhurbaşkanı adayı gösterebilir.

Yani sonuçta aday belirlenmesi CHP’nin meclis grubunun yetkisinde.

Üzerinde karar kılınmış bir aday için göstermelik ön seçim yapmanın maliyetine değer mi acaba?

HOŞUMA GİDEN ŞEYLER

Trump Gazzelilere vatandaşlık versin

Amerika’nın yeni başkanı Trump inanılmaz çıkışları ile tüm dünyanın gündeminde.

Trump, Gazze’yi devralacaklarını ve buradaki Filistinlileri başka yerlere göndereceğini, Gazze’yi de bir turizm merkezi haline getireceğini söyledi.

Bu tür çılgın laflar söylenir de yerine getirilmesi pek mümkün olur mu bilemem. Ancak tüm eleştiriler içinde eski milletvekili Emin Şirin’in önerisi bana çok ilginç geldi.

Emin Şirin “Madem Gazze’yi, Gazzelileri dikkate almadan, kupon arazi olarak bedava almayı düşünüyorsun” diye başlamış ve şöyle sürdürmüş;

“Oradaki Gazzelilere ABD vatandaşlığı verip neden Amerika’ya almayı düşünmüyorsun da illaki başka ülkelere yollamak istiyorsun?”

DİKKATİMİ ÇEKEN ŞEYLER

Başımı belaya sokmayacak cümle

Son günlerde her satırı yazarken, her konuşmayı yaparken bin kere düşünüyoruz.

Örneğin adaletsizlikle ilgili şöyle bir cümle kursam başım derde girer mi?

“Karşılaştırmaları ve örnekleri çoğaltabiliriz, haklıyı, mazlumu, zayıfı değil, güçlüyü, zorbayı, seçkini, zengini koruyan bu yapının aynı şekilde devam etmesi doğru da mümkün de değildir. Çünkü adaletin olmadığı, adaletin vahşi çıkarlar uğruna rafa kaldırıldığı bir yerde insanlık adına barış, huzur ve kalkınma olmaz.” Bu cümleyi Malezya gezisinde Erdoğan kurduğu için içim rahat, bir şey olmaz.

BİR SOR BAKALIM

HTŞ Türkiye’ye bunları soruyor mu?

Hesapta Suriye’nin kontrolü bizde.

Yalanlanmayan haberlere göre terör örgütü HTŞ’nin takım elbise giyip kravat takarak devlet başkanlığına yükselen lideri Eş Şara Şam’daki bir otelin 4’üncü katında konuşlanan Türk istihbaratı tarafından yönlendiriliyor.

Ancak o Eş Şara üç gün önce PYD bayrakları taşıyan gruplarla Rojova’nın Afrin kentine girerek Türkiye’nin kontrolündeki Suriye Milli Ordusu adlı grubun silahlı elemanlarını kent dışına çıkardı.

Eş Şara ayrıca SMO’nun sınırlardaki karakollarının da kapatıldığını açıkladı.

Eş Şara bunları yaparken Türkiye’ye soruyor mu, “olur” alıyor mu?

SOSYAL MEDYA

Çimen sarıdır, yeşildir tartışması

Fıkrayı Selanik kabak hoş sohbet grubundan aldım

Bir gün ormanda kurt ile eşek tartışıyormuş...

Kurt “Çimen yeşildir” eşek “Çimen sarıdır” diyormuş.

Sonunda konuyu çözmesi için ormanın kralı aslana gitmişler.

Aslan, dinlemiş ve karar olarak kurda bir ay hapis cezası, eşeğe de özgürlük vermiş...

Kurt şaşkın ama meraktan duramaz halde aslana yaklaşıp sormuş “Hakikatten sen çimeni sarı mı görüyorsun?” diye sormuş.

Aslan “Hayır çimen yeşildir” demiş

Kurt, “O halde, neden bana bir ay hapis cezası verdin? diye sorunca aslan “Eşekle tartıştığın için” demiş.

Fıkrayı paylaşan “Günün dersi şu; tartışmak da zeka işidir” dedikten sonra şu notu eklemiş; “Siz siz olun eşekle tartışmaya girmeyin haksız çıkarsınız.”