ŞAŞIRDIM

"Sayın Colani neyin nesidir?"

Kahire gezisinden dönerken uçakta şöyle dedi AKP genel başkanı Erdoğan;

“Başta sayın Colani olmak üzere yeni Suriye yönetiminde yer alan isimlerle iletişimi başlatmış durumdayız.”

Erdoğan’ın “Sayın Colani” diye sözünü ettiği kişi tüm dünya ülkelerinin olduğu gibi Türkiye’nin de resmen “eli kanlı terörist listesine aldığı” bir isim.

Bu Colani’nin geçmişinde kafa kesme, adam asma hatta adam yakma eylemleri var.

Bu Colani’nin örgütü iki Türk askerinin yakılarak şehit edilmesini de gerçekleştirmişti.

Ama bu Colani şimdi Suriye’nin yönetimini elinde tutuyor.

Bu nedenle başta Amerika olmak üzere birçok ülke bu Colani ile ilişki kuruyor, kurmak zorunda.

Yani bu Colani’nin “terörist” olduğu şimdilik bir kenarda tutuluyor.

Buraya kadar tamam.

Ama madem artık bu Colani terörist değil de Suriye’nin resmi başkanı olarak kabul ediliyor bu durumda teröristlerin kullandığı kod adı ile değil gerçek adı ile anılmalı.

Bu Colani’nin gerçek adı Ahmed Hüseyin el Şara.

Erdoğan’ın şimdilik teröristlikten çıkarılmış olan bu kişiye örgütteki kod adı ile değil gerçek adıyla hitap etmesi doğrudur.

Madem artık “sayın” denilecek seviyeye yükseltilmiş o halde gerçek adı kullanılmalıdır.

KAFAMI BOZAN ŞEYLER

Sıkıldık artık bu trol teröründen

İktidarın beğenmediği isimlerin üzerine saldığı trol ordusu bir gazetecinin daha gözaltına alınmasına neden oldu.

Gazeteci Özlem Gürses kendi youtube kanalında söylediği bir söz nedeniyle linç kampanyasına tabii tutuldu hemen ardından da “resen” harekete geçen savcılık tarafından gözaltına alındı.

Ankara’da gözaltına alınan Özlem Gürses apar topar karayolu ile İstanbul emniyetine getirildi.

Gürses konuşmasında “Gördüğünüz üzere IŞİD yapısı, yani TSK-SMO yapısı Kürtlerin olduğu bölgelerde küçük küçük kazanımlar elde etmiş” diye konuşmuş.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da bunun Türk ordusuna hakaret olduğuna ayrıca halkı yanlış bilgilerle yanılttığına hükmetmiş ve gözaltı emri vermiş.

Gürses’in kullandığı cümle aslında gerçekte söylemek istediğinin anlamını biraz bozmuş.

Bence kastı şu; Suriye Milli Ordusu adı verilen yapılanma mevcut HTŞ yönetimi tarafından henüz ciddiye alınmadığı gibi bu yapı da aslında HTŞ’ye benzer bir örgüt. Ne yazık ki silahlı kuvvetlerimiz bu örgüte destek veriyor.

Özlem Gürses hakkındaki suçlama zorlamadır.

Kaçma ve delilleri karartma ihtimali de olmadığına göre İstanbul’a döndüğünde de ifadesine başvurulabilirdi.

Demek ki amaç başka.

Korkutma, sindirme ve burun sürttürme.

10 milyon Dolar Kalın'a verilmeli

Amerika Suriye’de yönetimi ele geçiren Colani’yi terörist kabul ettiği ve bu nedenle “yerini bildirine”vermeyi vaat ettiği 10 milyon Dolarlık ödülü iptal etmiş.

Çünkü artık Colani oldu Ahmed Hüseyin el Şara.

Bana göre bu ödülü MİT Başkanı İbrahim Kalın almalı.

Çünkü sonuçta Ahmed Hüseyin el Şara henüz Colani olarak anıldığı bir sırada dünyada bu kişiyi ziyaret eden ilk resmi kişi İbrahim Kalın oldu.

Yani bir anlamda Colani’nin yerini “resmi” olarak bildiren ilk kişi, bu nedenle 10 milyon Doları almalı.

ÇOK GÜLDÜM

Ama bizim arabamız yok

Pazar günü fıkrasız olmaz. Tabii ki Yıldırım Tuna’dan geldi.

Adam evliliğini kurtarmak için evlilik danışmanına gitmiş, “Karım şoför olarak genç, yakışıklı ve üçgen vücutlu bir delikanlıyı işe aldı” demiş üzülerek, “Ne yani?” demiş danışman, “Sırf bu nedenle onu kıskanacak mısın? Bunu mesele edip ikinizin hayatını zehir mi edeceksin?”

“Ne alakası var? Sadece merak ediyorum.”

“Bu kadar önemsiz bir ayrıntının nesini merak ediyorsun ki?”

“Ama bizim işimiz de, arabamız da yok!”