ANALİZ
Türkiye Radyo Televizyon Kurumu bir devlet organı.
Özel kanunla kuruldu.
1960 askeri müdahalesinden sonra “özerk” bir yapıya kavuşturulmuştu.
Ancak 12 Mart döneminden itibaren TRT’nin bu özerkliği kalktı ve tam anlamıyla bir devlet kuruluşuna dönüştü.
TRT bütün televizyonların aksine RTÜK denetimine tabi değildir.
Bu nedenle yayın politikası da özel televizyon gibi değildir olamaz da.
Ancak RTÜK denetiminden de muaf olan TRT, Erdoğan döneminde tamamen iktidarın sözcüsü, basın bülteni haline getirildi. Dikkatinizi belki çekmiştir, CHP’de Kurultay şaibesi iddiaları ortaya çıktığından bu yana TRT tek taraflı olarak CHP yayını yapıyor.
Ekrana çıkarılan ve çoğunu kimsenin tanımadığı bir takım akademisyen, gazeteci yazar kadrosu 10 gündür her gece CHP’yi yerden yere vuruyor. TRT kendi kuruluş kanunu ve yönetmeliğine göre bunu yapamaz.
CHP ile ilgili elbette tartışma programı yapılabilir ama bu tartışmaya CHP’den de en az bir kişinin katılması gerekir.
TRT artık hiçbir kurala uymadan, sadece iktidar propagandası yaparken muhalefeti de zora düşürmek için elinden geleni yapıyor.
Bİ SOR BAKALIM
Eğer “şaibeye” soruşturma açılacaksa…
İktidarın yargıyı adeta bir sopa gibi kullanması ile CHP’nin başı hayli derde girdi.
Özgür Özel’in genel başkan seçildiği son kurultayla ilgili şaibe iddialarının ortaya atılması üzerine harekete geçen iktidar, CHP’yi yıpratmak ve bölüp parçalamak için elinden geleni yapıyor.
Yargı devreye sokularak kurultayın iptal edilmesi gündemde. Madem yargı şaibe üzerine harekete geçiyor bundan önceki şaibeler hakkında neden hiç harekete geçmedi.
Sadece bir örnek vereyim.
2023 seçimlerinde 3 milyon Suriyelinin oy kullandığı şaibesi ortaya atılmıştı.
Yargı bu seçim şaibeleri çıkmasına rağmen hiç harekete geçmedi ama CHP’deki bir şaibe iddiasını hemen soruşturmaya başladı.
Adaletli bir durum mudur bu?
CANIMI SIKAN ŞEYLER
Su tasarrufu için et yemeyin
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ‘Aile Yılı’ adıyla çocuk dergisi yayınlamış.
Dergide, su tasarrufunun çok önemli olduğu ve tasarrufun nasıl sağlanacağı örneklerle anlatılmış.
Ancak su tasarrufu için bir önlem var ki akıllara ziyan.
Neymiş; Hayvansal gıdaların üretim süreçlerinde yüksek miktarda su kullanılıyormuş. Bir kilo sığır eti üretiminde 15 bin 415 litre su gerekiyormuş. O halde daha az et yemek su tasarrufu sağlarmış.
Aile bakanının bu ayrıntıdan muhtemelen haberi yoktur.
Ama aile bakanı bir yandan çocukların sağlıklı büyümesi için protein alması gerektiğini anlatırken diğer taraftan çocuklara “az et yerseniz su tasarrufuna katkıda bulunursun” demek ne yaman çelişkidir böyle.
ŞAŞIRDIM
Erdoğan’ı şikayet etmek bile hakaret
Mersin’de bir vatandaş 2023 genel seçiminden önce CHP’nin propaganda klibinin içine PKK unsurlarının eklenmesi ve AKP genel başkanı Erdoğan’ın bunu normal karşılaması üzerine savcılığa giderek suç duyurusunda bulunmak istemiş.
Esnaflık yapan Oktay Avcu dilekçesini verdikten sonra henüz adliyeden bile çıkamadan “Cumhurbaşkanına hakaret ettiği” gerekçesiyle gözaltına alınmış.
Hakkında dava açılan Avcu’ya 10 ay hapis cezası verilmiş. Mahkemenin gerekçesi ilginç; “Sanık her ne kadar AKP genel başkanı için suç duyurusunda bulunmuş olsa da bu kişinin cumhurbaşkanı olduğu da unutulmamalıdır.” Hep yazıyorum hep anlatıyorum, yeni sistem cumhurbaşkanı eski sembolik cumhurbaşkanı konumunda tutulduğu sürece Erdoğan’a söylenen her söz hakaret olarak nitelenebilir.
DEDİKODU
Oktay Kaynarca Gezi direnişine katılırsa…
Televizyonların en ilgi çeken yarışma programlarından biri olan “Kim Milyoner Olmak İster” programı üç haftadır ekranda yok. Yarışmanın yayınlandığı ATV konu ile ilgili henüz hiçbir açıklama yapmadı.
Peki bu yarışma neden yayınlanmıyor?
Medya kulislerinde dolaşan dedikoduya göre programın sunucusu Oktay Kaynarca, 2013 yılındaki Gezi direnişine katılan isimlerden.
İktidar eski defterleri karıştırarak Gezi davasını hortlatmaya çalışıyor.
Kanal yönetimi de Gezi’ye katılan sanatçılar arasında Oktay Kaynarca da olunca önlem olarak şimdilik programı yayından kaldırmış.
Yarışma muhtemelen yeni bir sunucuyla devam edecekmiş.