CANIMI SIKAN ŞEYLER
Teğmenlerle ilgili dünkü yazımda “Kimi kandırıyorsunuz?” diye sormuştum.
İktidar ve yandaşlar grubu ısrarla “Teğmenler Atatürk’ün askerleri olduklarını söylemeleri nedeniyle değil disiplinsizlik nedeniyle ordudan atıldı” diyor.
Oysa gerçeği hepimiz biliyoruz ki teğmenler tam da bu yüzden “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye haykırdıkları için ordudan atıldılar.
Hepimizin bildiği bu
gerçek askeri disiplin kurulunun gerekçeli kararında ortaya çıktı.
Teğmenlerin ordudan atılma gerekçesinde bakın şunlar yazılı;
“Somut olayın her biri tek tek değerlendirildiğinde TSK ve Harp Okulları’nın temel değerlerine ilişkin olan fiillerin tören günüden daha önceki günlerden başlayan süreç ve olayın oluş şeklinin toplumda karşıtlık hissi oluşturabilecek, Subay Andı olarak bilinen ve yönergeden kaldırılan andın içeriğindeki değerlerin dışlandığına dair algı yaratacak ve sonuç olarak TSK’nın tartışılmasına neden olabilecek protest bir davranış disiplinsizlik olarak kabul edilecektir. Mustafa Kemal Atatürk’e bağlılığı ifade eden ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sözünü amacı dışında ve karşıtlık içeren protest bir eylemde kullanmak disiplinsizlik olacağı gibi sözün değerini de azaltan bir davranış olacaktır.
Böylelikle eylemler, TSK’yı tartışılır hale getirerek, toplumda ayrışmalara sebep olmuş ve ordunun vatan millet Atatürk’e olan sevgisinden hiç şüphe duymayan millet nezdinde yıpranmasına neden olmuştur. Söz konusu eylem toplumda asker yemininden vazgeçilmiş gibi TSK’ya olan güveni sarsar bir kanaat oluşmasına sebep olmuştur.”
Paşalar genç teğmenlerin Atatürk’e bağlılıklarını yönetime karşı bir protesto alarak görmüşler yani.
Bİ SOR BAKALIM
Ortadoğu’da harita nasıl değişecek
İsrail Başbakanı Netanyahu yeni seçilen Amerika Başkanı Trump tarafından kabul edilen ilk başbakan oldu.
Gazze’deki soykırımın mimarı Netanyahu, “Başkan Trump ile yakın çalışarak Ortadoğu’da haritayı daha iyi bir şekilde yeniden çizebileceklerini” söyledi.
Ankara’daki diplomasi dehalarından şu ana kadar bu konuda hiçbir açıklama yapılmadı.
Netanyahu’nun söz ettiği “harita değişikliği” nereleri kapsıyor acaba?
Ne Suudi Arabistan’ın ne Mısır’ın ne Lübnan ne de Ürdün’ün haritasında bir değişiklik olması pek mümkün değil.
Harita değişikliği Suriye ve Irak’ta olabilir ve hatta belli ki olacak.
Özellikle Suriye’nin kuzeyinde bir ya da birkaç devletçiğin ortaya çıkması kaçınılmaz görünüyor.
Peki Ankara niye bu kadar suskun?
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
HTŞ hâlâ terör listesinde duruyor
Suriye’de Amerika’nın desteği ile iktidarı ele geçiren terör örgütü HTŞ’nin lideri Colani kod adlı Eş Şara Suudi Arabistan’dan sonra Suriye devlet başkanı sıfatıyla ikinci resmi ziyaretini Ankara’ya yaptı.
HTŞ devletin resmi kayıtlarında hala terör örgütü olarak görünüyor.
Böylelikle Türkiye bir NATO ülkesi olarak resmen terör örgütü olarak tanıdığı HTŞ’nin liderini ağırlamış oldu.
Tamam bu teröristle Amerika, İngiltere, Fransa, İtalya, Almanya gibi ülkelerin yetkilileri görüştüler ama bu kadar üst düzey görüşme yapan tek ülke Türkiye.
Bu bana göre pek hayırlı iş değil.
İktidar yetkilileri Eş Şara ile teröre karşı mücadeleyi görüştüklerini söylüyorlar.
Terör örgütüyle başka bir terör örgütünü bitirmek için bu kadar üst düzey görüşmeler yapmak da ayrı bir komedi değil mi?
BUNU YAZMAK GEREK
Müflis tüccar eski defterleri karıştırıyor
Belli ki gündemin değişmesi isteniyor.
Tutuklamalar, gözaltılar, soruşturmalar hızla devam ederken iktidar şimdi de müflis tüccarlar gibi eski defterleri karıştırmaya başladı.
Dizi piyasasında hakim gücünü kullanmakla suçlanan Ayşe Barım bir anda “Gezi olaylarına karıştığı” gerekçesiyle tutuklandı biliyorsunuz.
Ancak bununla yetinilmediği ortaya çıktı.
Çünkü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı RTÜK’e bir yazı göndererek Gezi olaylarının yaygınlaşması, propaganda yapılması, kamuoyuna yasal gösterilmesi amacıyla yapılan bütün televizyon yayınlarının kayıtlarını istedi.
Anlaşıldığı kadarıyla yakında Gezi direnişi sırasında yayın yapan televizyon kanallarında çalışan ve şu anda iktidarın yanında yer almayan kimi gazeteciler için soruşturma başlatılacak.