ANALİZ
İktidarın muhalefetten yaptığı transferleri parti yönetimine taşıması ve siyasi çevreler ile medyada, “hangi vaatler karşılığında oldu bunlar” tartışmasına farklı baktığımı dünkü yazımda dile getirmiştim.
Özellikle bir anayasa profesörü olan Serap Yazıcı’nın, “parlamenter sisteme dönülmesini sağlamak için” AKP saflarına davet edildiği analizini yapmıştım.
Erdoğan bir daha cumhurbaşkanı seçilemeyeceğini çok iyi biliyor, bu nedenle işi muhalefete bırakmadan yeniden “parlamenter sisteme” geçmeyi düşünüyor bana göre.
Bu tezimi güçlendiren bir açıklama dün bizzat Serap Yazıcı’dan geldi.
Özgür Özel grup toplantısında, Serap Yazıcı’nın CHP’ye gelmek istediğini söylemişti.
Yazıcı önceki akşam hayli uzun bir mesaj paylaşarak, Özel’in doğru söylemediğini ileri sürdü.
Yazıcı’nın açıklamasındaki bir bölüm bence çok önemli.
Şöyle demiş Serap Yazıcı;
“CHP’ye katılmamdan memnun olacaklarını, Türkiye’yi bir anayasa değişikliğinin beklediğini, bu değişiklikte belki yarı başkanlık sistemine geçileceğini, CHP’ye katılmamdan kendilerinin genç anayasa uzmanı olan Gökçe Gökçen Vekilin de çok memnun olacağını ifade etti.”
Dikkatinizi mutlaka çekmiştir, Serap Yazıcı CHP’lilerin kendisine “yarı başkanlık sistemine geçilebileceğini” söylediklerini belirtiyor.
Teşhisim şu; Erdoğan seçim yenilgisinden kurtulmak için yeniden parlamenter sisteme geçişin yollarını ararken, olası bir başbakanlığı halinde mevcut gücünün büyük bölümünü korumak istiyor. Bu nedenle anayasa değişikli maddesini özenle yazabilecek bir uzmana ihtiyacı var. Öyle sanıyorum ki şu sıralar fazla dikkat çekmeyen “parlamenter sisteme dönüş” konusu, yakında ciddi biçimde gündeme gelecektir.
CANIMI SIKAN ŞEYLER
Soruları çalanlar ortada dolaşıyor
Ekrem İmamoğlu’nun diplomasını dillerine dolayanlar, “diploma iptal edilmese bile İmamoğlu’nun sınavsız olarak yatay geçişle diploma kazanması ahlaka aykırıdır, başkalarının hakkını gasp etmiştir” diyorlar.
Bunu savunanlara şunu hatırlatmak isterim
2010 yılında o dönem çok güçlü olan cemaatin (FETÖ) hem üniversite hem de KPSS sorularını kendi adamlarına dağıttığı ve bu yollarla on binlerce kişinin ya üniversitelere girdiği ya da memur olduğu ortaya çıkarılmışı.
Bu ahlaksızlığın en az 7/8 yıl sürdüğü ileri sürülmüştü. Ancak sonuçta sadece 3 kişi yargılandı ve hapse mahkum edildi. Ama ne siyasi partiler ne toplum sorular çalındığı için yerlerine başkaları geçen, böylelikle hakları ellerinden alınan, daha doğrusu hayatları kaydırılan yüzbinlerce kişiyi sorun bile etmedi.
MERAK ETTİĞİM ŞEYLER
O sözler nedense ilgi görmedi
Siyasette silahlı kuvvetlere yönelik ağır eleştiriler pek görülmez.
Askere yönelik eleştirileri son 20 yıldır sadece Erdoğan yapabiliyor. Ancak ilk kez CHP genel başkanı Özgür Özel, meclis kürsüsünden iki kuvvet komutanını hedef alan çok ağır bir konuşma yaptı.
Bu konuşma şu ana kadar sadece Ömer Çelik’in, “Bunlar Yassıada zihniyetinin devamıdır” sözleriyle tepki gördü.
Medyada neredeyse hiç yer almadı, siyasetçiler arasında tartışılmadı.
Dikkatlerden kaçan o konuşmanın ilgili bölümünü size de sunmak istiyorum.
Özel, teğmenlerin ihraç edilmesine karşı çıkan Korgeneral Tevfik Algan’ın sürülmek istenmesi üzerine istifa ettiğini belirterek şöyle dedi;
“O süreçte Algan’a kimin baskı yaptığını, teğmenlerin ihracı için kimin çırpındığını, bu sürecin medyada köpürtülmesi için kimin uğraştığını biliyorum ve onlara isimlerini vererek sadece şunu söylüyorum: Kara Kuvvetleri Komutanı Selçuk Bayraktaroğlu ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Ercüment Tatlıoğlu, ne yaptığınızı biliyorum ve Hulusi Akar’a söylediğimi size de söylüyorum. Siz arkadaşlarınızın hayır duasını değil, bedduasını almış adamsınız.”
NOT: Bu konuda dün öğleden sonra Erdoğan çok sert bir konuşma yaptı. Şimdi diğerleri de konuşur. Çarşı karışacak yani.
HOŞUMA GİDEN ŞEYLER
Siz kimin mahsulüsünüz?
Gazeteci Erdem Beliğ Zaman, bugün de iki iğneleme göndermiş;
Millî Savunma Üniversitesi’nin milliyetçi-muhafazakar rektörü Erhan Afyoncu, onurumuz teğmenlerin okuduğu Subay Andı için “28 Şubat mahsulü” dedi… Madem günlerden ve takvimlerden konuşuyoruz, siz de “15 Temmuz mahsulü” değil misiniz?
***
Yüksek enflasyonda Suriye ve Arjantin’den sonra üçüncü sıradaymışız… Dünya lideri olduğumuza göre bu sıralama bize yakışmıyor!
