NEFES’in 3 Ocak 2025 günkü nüshasında çıkan yazımın başlığı “Biz teğmenlerle uğraşırken” idi.
Yazıda, Milli Savunma Bakanlığı’nın hazır gıda tedariğiyle ilgili bir iddiayı gündeme getirmiştim.
MSB ihalelerine girmek isteyen, ancak değişik gerekçelerle giremeyen firmalar, ihaleye hep aynı firmaların girmesi nedeniyle ortaya çıkan tekel durumunun kamu zararına neden olduğunu öne sürüyordu.
Firmalar, toplam maliyetin 504 milyon lira olduğunu, yüzde 20 kâr konulsa dahi bu rakamın 605 milyon liraya çıktığını, ancak ihalenin 969 milyon liraya yapıldığını tek tek ürünleri sıralayarak anlatıyordu.
***
Ben de doğal olarak aradaki 361 milyon liralık farka dikkat çektim.
Bunun bir izahını istedim.
Milli Savunma Bakanlığı’nın Tedarik Hizmetlerinden yetkililer, bu yazımdan sonra benimle temasa geçti.
Kendilerini uzun uzun dinledim.
Çok detaylara boğulmadan verdikleri bilginin özetini aktarmak istiyorum:
- MSB olağanüstü zor koşullarda görev yapan kahraman Mehmetçikler için alım yapıyor. Genel marketlerde insanlar hangi ürünleri alıyorsa, Mehmetçik için de aynı ürünler alınıyor. Bu nedenle de en iyi en ünlü firmalar öne çıkıyor.
- MSB’nin ihaleye girme şartları belli (kalite, tat, üretim koşulları gibi). Denetimler çok ağır. Bu şartları ve denetimleri geçen firmalar ihalelere girebilir.
- MSB çiftçiyi desteklemek için kooperatiflerden alım yapıyor. Tarım Bakanlığı’ndan sonra çiftçiyi en çok destekleyen MSB’dir.
- MSB’nin denetim ve şartlar olmazsa kendini kanıtlamış, kaliteli ürünler sunan firmaların yanında ucuz, kalitesiz, standartları karşılamayan ürünler ihaleye girerse mevzuat gereği ucuz olduklarından bütün ihaleleri almaları işten dahi değil.
- Ucuza alınıp çöpe atılan ürünlerin yaratacağı maliyet kaliteli ürünlerin maliyetinden daha yüksek olur. (Geçmişte bir çikolata markasından sürekli ucuz ürün alınıyormuş ama kimse yemediği için hepsi çöpe atılıyormuş.)
- Ürünlerin tadı, kalitesi, arazide de test ediliyor. Komandoların zorlu koşullarda tükettiği ve tüketmediği ürünler bizzat kışlalardaki araştırmalarla, anketlerle yapılıyor.
Yetkililer bir başka detayı da ezogelin çorbası üzerinden anlattı:
Gösterilen şemaya göre, bir kâse ezogelin çorbanın hazırlanma maliyeti 30,4 lira. Yapılan ihale sonucunda bir kâse ezogelin çorba 33 liraya satın alınmış.
Yetkililere göre bir kâse ezogelin çorba için 19 lira teklif vermek, mümkün değil. Ya üründe bir sorun vardır ya malzemeden çalınmıştır.
***
Söz konusu kahraman Mehmetçik ise kimse “neden kaliteli ürün alıyorsunuz” diye sormaz. Bu çerçevede MSB’nin kalite standartlarını yukarda tutması anlaşılır bir durum. Ancak ihalelere giremeyen bazı firmalar, kalite sorunları olmadığında iddialı.
Ayrıca, söz konusu firmaların aynı ürünlerle başka kamu kurumlarının ihalelerine girebildiğine de dikkatinizi çekmek isterim.
MSB yetkilileri, bu detay karşısında da başka kamu kurumlarının değil, MSB’nin belirlediği şartları dikkate aldıklarını söylüyor.
***
Bu arada şu detaya da dikkatinizi çekmek isterim.
Ben yazımda, 25 Aralık’ta gerçekleşen ihalede maliyetin 969 milyon lira olduğunu yazmıştım. Öğrendiğim kadarıyla daha sonra bazı değişiklikler olmuş.
Tabloda da görüleceği üzere etli bulgur pilavı ihalesi iptal olmuş. Ayrıca ilk fiyatlardan da bazı ürünlerde yüzde 15’leri bulan ciddi indirimler alınmış.
Sonuçta rakam 795 milyon liraya inmiş.
Baştaki rakamla sondaki rakam arasında 174 milyon lira fark var.
İptal dışındaki indirim de yaklaşık 50 milyon lira.
Demek ki oluyormuş. Bir kalemde 174 milyon tasarruf yapılabiliyormuş.
Bu sonuçta, yazı yazarak konuya dikkat çekmemin bir payı oldu mu bilmiyorum.
Olduysa çok mutlu olurum.
Bir de sorum var:
Bu açıklamalara, rakamlara ve itirazlara bakarsanız, kim haklı görünüyor?
İŞTE BİRİNCİ TEKLİF
İŞTE İKİNCİ TEKLİF