Başlıktaki sözler son günlerde Boykot tartışmaları nedeniyle ön plana çıkan Dolmabahçe Şirketler Grubu’nun sahibi Abdulkadir Özkan’a ait.
Özkan, sosyal medya platformu X’te EspressoLAB isimli kahveciye yönelik boykota tepki göstermek için “Bu açık ve net sermaye düşmanlığıdır! Vatan hainliğidir!” yazmıştı.
Bu mesajından sonra da boykot fikrini destekleyenlerin hedefi olmuştu.
Anne Brun, Trevor Noah ve Muse gibi sanatçı ve grupların Türkiye organizasyonlarını yapan şirket, boykot tepkileri nedeniyle bazı projelerini iptal etmek zorunda kalmıştı.
***
NEFES Muhabiri Nisanur Yıldırım da dün manşetten yayınlanan haberinde Abdulkadir Özkan’a ait Dolmabahçe Şirketler Grubu AŞ’nin 2021, 2022 ve 2023 yıllarında hiç vergi ödemediğini yazmıştı.
Abdulkadir Özkan’ı Ankara’da danışmanlık yaptığı yıllardan tanırım.
NEFES’in haberini görünce beni aramış.
Görüştük. Uzun uzun anlattı.
Yazılmasını istemediği için açıklama olarak yazmayacağım.
Ancak cevap hakkını da düşünerek Nisanur’un haberine karşı verdiği bilgileri aktarmak istiyorum.
Özkan son üç yılda 13 milyon 214 bin 996 lira vergi ödediğini söylüyordu. Mart ayında ödediği son verginin 6 milyon olduğuna dikkat çekiyordu.
Özkan’dan gelen bu bilgileri haberi yazan genç meslektaşım Nisanur’a aktardım.
Nisanur da bana DBL Entertainment, Publico Coffee, GSA Defense, Kopernik, M5 dergisi, Spor Alemi, Local Works isimli şirketleri bünyesinde toplayan Dolmabahçe Şirketler Grubu AŞ’nin Gelir İdaresi Başkanlığı’ndaki vergi tabelasını gönderdi. Tabela şöyleydi:
Gördüğünüz gibi Dolmabahçe Şirketler Grubu’nun 2021, 2022 ve 2023 yıllarında beyanı ve tahakkuku olmamış.
Yani Nisanur’un haberinde bir sorun yok.
Özkan’ın ödediği vergi, kişisel vergisi olabilir ama çatı şirketinin kurumsal vergi ödemediği açık.
***
Bu arada Özkan boykot meselesinin kendi üstüne yıkılması nedeniyle çok şaşırmış ve birilerinin kendisini özellikle hedef yaptığını düşünüyor.
Ben de kendisine sosyal medyada paylaştığı mesaj nedeniyle kamuoyunun dikkatini çektiğini söyledim. X mesajında vandalları kastettiğinin altını özellikle çizen Özkan, kendisinin de eleştirel bir insan olduğunu, bayramda gençlerin bırakılması için Instagram paylaşımı yaptığını anımsattı.
Özkan’a kamudan ihale alıp almadığını sordum.
Kati bir şekilde almadığını söyledi.
Danışmanlıktan ayrıldıktan sonra İstanbul’a gidip işletmeci olduğunu, iş hayatına M5 isimli savunma dergisini alarak başladığını anlatan Özkan, organizasyon işlerini de büyük fedakarlıklar yaparak, kimi zaman zarar ederek sürdürdüklerini anlattı.
Bu arada Özkan’a EspressoLAB isimli kahveciyle bir ilişkisi olup olmadığını da sordum. Hiçbir ilişkisinin/tanışıklığının olmadığını söyledi.
Belli ki Özkan, EspressoLAB’ı savunmak için kendisini sosyal medya arenasının ortasına atmasaydı belki de başına bunlar gelmeyecekti.
Bu kendisine ve iktidar trollerinin gazına gelip benzer şeyler yapanlara ders olsun.
***
Diğer taraftan iktidarın boykot fikri karşısındaki patinajı düşündürücü ve komikti.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya gecenin dördünde sosyal medya paylaşımı yapıp boykota “darbe” dedi.
Mehmet Uçum boykotun emperyalistlerin işi olduğunu söyledi.
Savcıların boykot çağrısı yapanlara soruşturma açacağına dair haberler çıktı.
Yok daha neler?
Ha bir de TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu var. Şöyle buyurmuş:
“Üreten, istihdam sağlayan, yatırım yapan şirketlerimizin hedef haline getirilmesi ve boykot çağrıları yanlıştır. Şirketlerimiz siyasi tartışmaların dışında tutulmalıdır.”
Merak ettim TOBB Başkanı’nın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan marketlerin boykot edilmesi çağrısı yaptığında tepki gösterip göstermediğine baktım.
Tabi ki göstermemiş.
CHP lideri Özgür Özel kendisi için az demiş.
Yıllardır aynı koltukta oturmasını biliyor ama iktidarla çatışmamak için esnafın ciddi sorunlarına karşı sessiz kalıyor. Koca TOBB’u iktidarın hizmetine sunmaktan bir adım öteye geçemiyor.
***
Boykot darbe de değil emperyalistlerin oyunu da değil. İnsanların tüketimden gelen gücünü kullanmasıdır. Bu kadar basit.
İşçi sınıfı, memurlar üretimden hizmetten gelen güçlerini kullanır, vatandaşlar ise tüketimden gelen güçlerini...
2 Nisan 2025, insanların bu güçlerini fark etmesi açısından tarihi bir gün olmuştur.
Bir kenara not edin lütfen.