Bolu Kartalkaya’da çoğu çocuk 79 canımızı kaybettik.
79 can...
79 isim...
79 yüz...
79 insan hikâyesi...
Geride kalan binlerce acılı akraba, arkadaş...
Sömestri tatili bitip okullar açıldığında, üzerine fotoğraf ve çiçek konulacak boş sıralar...
O yaşta arkadaşlarını kaybeden ve ölümle tanışan yüzlerce çocuk...
79’u sadece bir rakam olarak görürseniz, felaketin büyüklüğünü hissedemezsiniz.
Ülkeyi yönetenler büyük ihtimalle 79’u sadece bir sayı olarak görüyor.
Yoksa millet can derdindeyken, işi gücü bırakıp sorumluluğu başkalarına yıkmaya uğraşırlar mıydı?
Yoksa bu kadar vicdansız bir bakış açısı sergileyebilirler miydi?
***
Farkında mısınız bilmiyorum ama daha önce benzer felaketlerde ne yaşadıysak şimdi de aynısını yaşıyoruz.
Büyük acının etkisiyle bağırıyoruz, çağırıyoruz, hesap sormaya çalışıyoruz ama nafile...
Birileri sorumluluğu bir şekilde en zayıf halkaya yıkıyor.
Gözaltılar, tutuklamalar görüyoruz ama bir süre sonra sessiz sedasız hepsi serbest kalıyor. Ruhumuz dahi duymuyor.
Bu defa da öyle olacak.
Bakın göreceksiniz, bir sosyal medya mesajı nedeniyle insanların kolayca hapse atıldığı ülkemizde 79 kişinin ölümünden sorumlu olanlar, ellerini kollarını sallayarak aramızda dolaşacak.
Bakın göreceksiniz, bir tane dahi kamu görevlisi, cinayet gibi bir felaketten sorumlu tutulmayacak.
***
Aslında yaşanana felaket yerine cinayet demek gerek.
Çünkü yangın göz göre göre gelmiş.
Yangın göz göze geldiği gibi, felakete dönüşmesi de göz göre göre olmuş.
Bu otel Seben ilçe sınırları içinde Kartalkaya mevkiinde bulunuyor.
Otomobille Seben İlçe Merkezi’ne 1 saat 20 dakika, Bolu Merkez’e 50 dakika mesafede. Bolu, büyükşehir belediyesi olmadığından bu tür yerlerin bütün ruhsat işlemleri İl Özel İdaresi ve Çevre Şehircilik iklim Değişikliği Bakanlığı Bolu İl Müdürlüğü’nce veriliyor.
Bu araziler otellere teşvik kapsamında verildiğinden ve bu işletmeler “Turizm İşletmesi” olduğundan her şeyinden Turizm Bakanlığı sorumlu.
***
Belgeler gösteriyor ki otel sahibi 12 Aralık 2024 günü Turizm Bakanlığı’na sunmak amacıyla Bolu Belediye’sinden itfaiye raporu istiyor.
Bolu Belediyesi de 16 Aralık’ta denetim yapıyor ve bütün eksiklikleri tek tek tespit ediyor. Yangın çıkışlarının, sensörlerin, restoran çıkışlarının, yangın söndürme tesisatının yetersiz olduğunu açık açık vurguluyor.
Bu arada otel istediği “olumlu” belgesini Bolu Belediyesi’nden alamadığından aynı günlerde özel bir şirkete de başvuru yapıyor.
***
Şimdi diyeceksiniz ki Bolu Belediyesi bu eksiklikleri tespit ettiyse neden müdahale etmedi?
Arz edeyim.
İktidarın yerel yönetimlerde taşradaki avantajını kullanarak belediye başkanlıklarını kazanabilmek için 6360 sayılı Büyükşehir Yasası’nı çıkarmıştı.
Bu yasa, Büyükşehir Belediyesi olamayan illerde tuhaf bir durum ortaya çıkardı ve birçok hizmeti İl Özel İdaresi’ne taşıdı.
Haliyle Bolu Belediyesi o otele müdahale etse, karşısında İl Özel İdaresi’ni bulacaktı.
Sonra da kurumlar arasında bir yetki tartışması yaşanacaktı.
***
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın şu açıklamasını okuyunca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız:
“Oteli denetleme sorumluluğunun Bolu Belediyesi’ne mi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na mı ait olduğu 10 gün içinde ortaya çıkacak...”
Görüyorsunuz ya öyle bir sistemimiz var ki mülki idarede yıllarca görev yapmış, İstanbul Valiliği görevinde bulunmuş İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya dahi sorumluluğun kimde olduğunu bilmiyor ve ancak 10 gün içinde ortaya çıkabileceğini söylüyor.
Bundan sonra ben ne diyebilirim ki?
Ucube sisteminizle övünmeye devam edin!
AA ne yapmaya çalışıyor
Anadolu Ajansı dün tuhaf bir haber geçti. “Yanan otelin yangın merdivenleri görüntülendi” ifadesinin yer aldığı haberde bir de merdiven görüntüsü vardı.
Görünce gözlerime inanamadım.
O haberi hazırlayan, yayına veren arkadaşlar “Yangın merdiveni vardı ama insanlar kullanmak yerine ölmeyi mi tercih etti?” demek mi istiyorlar?
İktidarı temize çıkarma çabanızı anlıyorum ama vicdansızlığı keşke bu seviyede teşhir etmeseydiniz.
Başka ne diyebilirim ki?
Yazıklar olsun!