Kapitalizm ile geç tanışan ülkelerin olaylar karşısında verdiği tepkiler her zaman aynı oluyor. Yine çözüm üretmek yerine, çözüm satın almayı marifet zannettiler! Futbolu yönetemeyenler de görevlerinden af dilemek yerine (!) çözüm adı altında bizi şaşırtmayarak sorunu daha da derinleştirip önümüze koydular.

✘ Kurumların gücünü anayasadan aldığı ayarları vardır. Eğer siz bozulan ayarları düzeltmek yerine bu ayarları sakatlarsanız, yarın kaçacak delik aradığınız günler geldiğinde arkanızda bırakacağınız enkaz da büyük olacak. Ancak bunun farkında bile değilsiniz!

HANGİ SÖZE İNANALIM?

✘ Bugün iki büyük kulübün yöneticilerinin aklı selim davranmadığını, bu köklü kulüplerin akil insanlarının dahi bu durumdan çok rahatsız olduğunu cümle alem biliyor. Siz de biliyorsunuz! Peki niçin gereğini yapmıyorsunuz?

✘ "Yönetim kurulu yetki verdi, ben de böyle karar verdim, derbiyi yabancı yönetecek" diyorsunuz. 3 gün önce de mahallenizin jargonuyla "Ben olduğum sürece yabancı gelemez" diyordunuz! Gerekçeniz ne olursa olsun, bundan sonra "hangi size" inanacağız ve güveneceğiz.

KABUS GİBİ ÇÖKTÜNÜZ

✘ Derbiyi benim yetiştirdiklerim yönetemiyor diye yabancı hakem getirdiniz. Biz de futbolu yönetin diye sizi getirdik ama siz de futbolu yönetemiyorsunuz! Lakin biz sizin yerinize yabancı getirmeyi düşünmüyoruz!

✘ Çünkü bu büyük ülkede bu işleri hepinizden daha iyi yapabilecek genç, kalite ve kantitede ‘yetişmiş’ insanlar var. Dolayısıyla sorun burada değil, sorun sizler gibi ‘yetişmemiş’ olanların bir kâbus gibi kurumlara çökmüş olmasında.

✘ Maçlarda aradığımız adalet, önceliğimiz olan konularda aradığımız adaletin yanında denizde kum olamaz. Madem adaletinden şüphe duyduklarımızın yerine yabancı getirmeye başladık, o zaman Bilgin Gökberk’in söylediği gibi bazı davalar için de yabancı hakim getirelim!

HSK’NIN BAŞINA YABANCI!

✘ Hatta ben el yükselterek diyorum ki… Örneğin; Hakim Thomas’ın bilirkişileri de kesinlikle yabancı olsun! Hatta HSK’nın başına da yabancı bir hukuk adamı getirelim.

✘ "Kurulun başkanı Adalet Bakanı" dediğinizi duyar gibiyim. Olsun; sahada neredeyse Türk oyuncu kalmadı, o da yabancı olsun varsın! Hatta önerim İngiliz olsun. Çünkü yazılı anayasası bile olmayan bir ülkenin yetiştirdiği hukuk adamının tarafsızlığı bize yeter de artar! Belki de o zaman çağ atlarız, yoksa görünen o ki bu kafalar ile ip bile atlayamayacağız!

✘ Dua edin de Slavko Vincic iyi maç yönetsin; ev sahibi takım seyircisi de sakin kalsın. Aman ha, siz de maçtan önce Telli Baba’ya uğramayı unutmayın!

ALL-STAR ALPEREN

✔ Henüz 22 yaşında NBA’de All-Star olarak bizlere bu büyük gururu yaşatan Alperen Şengün’ün başarısının altında yatan kimine göre gizemli sır. Bana göre ise basit denklem; altyapıdan beri oynadığı takımlarda aldığı süre.

✔ Tabii ki yetenekli olması, altyapı koçlarının katkıları, çalışma arzusu tartışılmaz. Ancak yetiştiği kulüp Banvit’in kapanması ile karşısına çıkan bol akçeli teklifl eri bir kenara bırakıp Beşiktaş’ın genç oyuncularla oynama isteğine evet demesi, Alperen’in bu günlere gelmesi için verilmiş en doğru karar oldu. Aldığı süre ve kişisel hedeflerini en tepeye koyarak çalışması karşılığını bularak onu NBA’e taşıdı.

✔ Demek ki neymiş? Genç oyuncular önce paranın peşinden değil süre alabileceği takımların peşinden gitmeliymiş! Tabi oralarda da Türk oyunculara hala yer varsa!

✔ Başarılar Alperen’e, tebrikler onu doğru yönlendirenlere, tebrikler ailesine...