Anayasamızın 6. maddesine göre, “Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir. Türk Milleti bu egemenliği, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenlik hakkını, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakamaz...” Ancak...

Bu egemenlik keyfi bir şekilde kullanılamaz...

Özgürlüklerin haddini/sınırını yürütme organı belirleyemez…

Yürütme, hiçbir yurttaşa, “haddini bildiremez…”.

Haklar, sorumluluklar ve özgürlüklerin haddi/sınırı Yürütmenin keyfine göre değil:

“Hukukun üstünlüğü” ilkesine göre şekillenir...

***

Ey güzel insanlar!..

Demokratik bir hukuk devletinde halkın iradesi anayasa ve yasalarla korunur...

Egemenliğin kullanımını hukuk düzenler, sınırlarını/haddini “Yürütme ve iktidar partisi” değil hukuk belirler...

Yürütme ve iktidar partisi hukuka bağlı kalmak zorundadır...

Yani, egemenlik elbette milletindir, ancak…

Bu hak, “Ben ekonomistim” deyip ekonomiyi çökerten Sayın Erdoğan’ın belirlediği sınırlar içinde değil anayasanın belirlediği sınırlar içinde kullanılır…

ÖNCELİK HANGİSİNDEDİR?

Canlarım, egemenlik kayıtsız şartsız ne milletindir ne de hukukundur...

Eğer hukuk devre dışı bırakılırsa ve egemenlik tamamen millete ait olursa...

Sandıktan çıkan politikacılar egemenliği keyfi ve sınırsız kullanır, bu da otoriter hatta totaliter bir yapıya dönüşür...

İşte bu nedenle:

Egemenlik ancak, hukukun üstünlüğü çerçevesinde kullanılmak şartıyla milletindir...

Eğer egemenlik sadece milletin olup hukuk ikinci plânda kalırsa...

Sandıktan çıkan irade ülkeyi dilediği gibi yönetir...

Dilediğini hapseder, dilediğini affeder, dilediği mülkiyete el koyar...

***

“Öncelik hangisindedir?” diye sorarsanız...

Bana göre öncelik hukukundur zira patates de sandıktan çıkar ama hukukun (Yargının) denetimi dışında tüketime sunulamaz...

Hukukun/Yargının (YSK) onaylamadığı kişi sandıktan çıksa bile…

Tunus’a ihraç edildikten sonra iade edilen patatesler gibidir…

KIYAK OLURDU

Yürütme ve iktidar partisi sözcüleri, yargılanmalarını istemek yerine:

Demokrasiye, hukukun üstünlüğü ilkesine, Kuvvetler Ayrılığı prensibine, yargı bağımsızlığına, insan haklarına, deneyime ve üretime değer veren TÜSİAD’ın tüm üyelerine ve iki başkanına uyarıları için teşekkür etseydi, Türkiye’nin itibarı artardı…