Devlet Bahçeli, grup konuşmasında, erken seçim isteyen Özgür Özel’e hitaben şöyle dedi:

“Özgür Bey hesabını kitabını seçimlerin zamanında yapılmasına göre hazırla zira erken seçim düşü görmek, kurt ininde çakal izi aramak kadar abuk sabuk bir halin özetidir. Seçimlerin erkene alınması diye bir şey yoktur…”.

***

Bu demektir ki; Devlet Bey, seçimlerin erkene alınması kanun teklifini desteklemeyecek…

Bu demektir ki; Erdoğan’ın bir kez daha aday olmasına imkân ve izin vermeyecek...

Bu demektir ki; seçimler zamanında yapılınca da Erdoğan aday olamayacak...

Bu demektir ki; Devlet’in Erdoğan’la işi (Şimdilik) bitti…

LÜTFEN UNUTMAYIN…

Bahçeli’nin samimiyetine inanıyorum ve diyorum ki:

Terör örgütüyle iltisaklı olduğu iddiasıyla Mardin Belediye başkanlığı görevinden alınan Ahmet Türk’e olan samimi saygısını ve…

TSK’yı “küçük düşürücü” söylemde bulunduğu iddiasıyla ev hapsine mahkûm edilen muhalif Özlem Gürses’i iki kere telefonla aradığını ve sıcak ilgi gösterdiğini:

Lütfen unutmayın…

ASLA VAZGEÇİLMEMELİ

Dün, toplumsal çürümeye dikkat çekmek istemiştim, haklı olarak şu soru geldi:

“Toplumsal çürümeyi ve kötü insanların baskın hale gelmesini önlenmek için ne yapılmalı?..”.

Kısaca yazayım:

***

Ülke, tüm kişi ve kurumlarıyla, bireysel ve kolektif bir çaba göstermeli…

İnsanların eleştirel düşünme becerileri geliştirilmeli...

Ahlâki değerler teşvik edilmeli…

Hukukun üstünlüğü ve eşitlik ilkeleri güçlü bir şekilde korunmalı...

Liderler ve yöneticilerin, liyakat esasına göre seçilmesi ve denetlenmesi sağlanmalı…

İyi insanlar bir araya gelerek kötüye karşı direnç göstermeli…

***

Toplumsal çürüme, bireylerin ve toplumların değerlerini sorgulamalarını zorunlu kılar...

Bu nedenle, iyi insanların kötüler tarafından kovulduğu bir dünyada:

Adalet, empati ve dürüstlük yeniden inşa edilmeli…

***

“Bu dönüşüm nasıl mümkün olacaktır?” diye sorarsanız, söyleyeyim:

Bireylerin ve kolektif bilinçlerin el ele vererek kötüye karşı direnmesiyle…

Unutulmamalıdır ki, bir toplumu değiştiren ve dönüştüren şey:

İyi insanların asla vazgeçmemesidir…

BEKLERMİŞ

İdama mahkûm olan Hüsmen’e son arzusunu sordular:

Kızanımın yanına gömün be ya” dedi…

Oğlunun yaşadığını hatırlattılar, omuzlarını silkti:

“Olsun be ya, beklerim…”

***

Neymiş, “Abderalılar aptalmış…”.

Hüsmen de (Ben de) Abderalı be yaaa…