Çalışma, Sanayi Teknoloji ve Milli Eğitim eski bakanlarımızdan AP Milletvekili Ali Naili Erdem’den dinleyince hıçkırıklarım boğazımda düğümlenmişti…
Çünkü…
“Eski” Türkiye’de; çok namuslu, onurlu, temiz ahlâklı devlet insanı siyasetçiler vardı…
Meselâ, 9. ve 10. İsmet İnönü hükümetlerinde Maliye Bakanlığı, 1. ve 2. Erim hükümetlerinde Millî Savunma Bakanlığı, CHP Van senatörlüğü ve Mayıs 1972 – Nisan 1973 arasında 11 ay başbakanlık yapan Ferit Melen onlardan biriydi…
***
Mayıs 1972’de hükümeti kurma görevini üstlenen Ferit Melen, bakanlık teklif etmek için AP Milletvekili Ali Naili Bey’i evinde ziyaret etti…
Ferit Bey, başbakan olarak neler yapacaklarını anlatırken, Ali Naili Bey’in gözü gayriihtiyari, Melen’in ayakkabılarına ilişti…
Birinin altı delikti ve Ferit Bey de bunun farkında olmalıydı ki mahcup bir ifadeyle ayakkabısının altını yere basarak deliği gizledi…
Ali Naili Bey’e baktı…
Ayakkabısının altındaki deliği ima ettikten sonra:
“Ben bundan utanmıyorum ama devlet utanmalı” dedi…
ÖYLE YA…
Yıllarca bakanlık, milletvekilliği (CHP), senatörlük (CHP-Güven Parti) yapan ve o anda da Hükümeti kurmakla görevlendirilen kişi, yeni bir çift ayakkabı alamadığı için?..
Delik ayakkabı ile gezmemeliydi…
Haliyle bu ayıp…
Eski bakanını, yeni bir çift ayakkabı alamayacak durumda yaşamak zorunda bırakan Devlet’in olmalıydı?..
Ama…
Ona rağmen Ferit Bey:
Siyasi nüfuzunu kullanarak servet sahibi olmayı aklının ucundan bile geçirmemişti…
TERTEMİZ AHLÂKLARI VARDI…
Canlarım:
50 - 60 - 70- 80- 90 - 100 yıl önceki devlet insanı politikacılarımız Ferit Bey gibi:
Rakip de olsalar birlikte çalışıp engelleri aşmak istiyorlardı…
Ali Naili Bey gibi:
Rakibi de olsa bir başka politikacının temiz ahlâkını övecek kadar kibirden uzak…
Siyasi nüfuzlarını, servetlerini arttırmak için kullanmayı düşünmeyecek kadar namusluydu…
***
Eski Türkiye’de politikacıların kollarında milyonluk kol saatleri…
Sırtlarında on binlerce dolarlık ipek ceketleri…
Ayaklarında binlerce Euroluk ayakkabıları yoktu…
Ama:
Tertemiz vicdanları…
Lekesi bile olmayan ahlâkları vardı…
***
MP Genel Başkanı Osman Bölükbaşı’ya ait olduğunu Ali Naili Bey’den öğrendiğim bir özlü sözle bitireyim:
Maddi çıkarları uğruna, “dün sövdüğünü bugün öven, dün övdüğüne bugün söven, yani her avcıyla ava çıkan av köpeği gibi” değildiler…