Ekrem İmamoğlu’nun siyasî amaçlı tutuklanmasına, bilhassa gençlerin ve üniversitelilerin verdikleri tepki:
Politik ve toplumsal olaylara karşı duyarlılıklarının göstergesi…
Benim, benden önceki ve benden bir sonraki kuşak, gençleri zaman zaman: “Pısırık” veya “ülke sorunlarına ilgisiz” olarak nitelendirse de…
Gençler, tarih boyunca birçok toplumsal ve siyasi dönüşümde öncü rol oynamıştır…
Mustafa Kemal, Samsun’a ayak bastığında sadece 38 yaşındaydı…
***
Gezi Parkı protestolarından günümüze, gençlerin sokakta veya dijital mecralarda tepkisini ortaya koyduğu daha birçok örnek var ama...
İktidar medyası başta olmak üzere bazı muhalifler gençlerin enerjisinden mi korkuyorlar ne?..
“Bunlar genç yav, bunların başında kavak yelleri esiyo…” teraneleriyle gençleri ciddiye almıyorlar...
Kendi başlarında Mars yelleri esmiş gibi…
***
İmamoğlu’nun tutuklanmasına milyonlarca gencin tepki göstermesi ve bunu büyük olgunlukla, hatta: Şiddete karşı şiddetsizlikle eyleme koyması:
Onların siyasete ve demokrasiye dair güçlü bir bilinç taşıdığını…
Hukuk, adalet ve özgürlük gibi kavramlara sahip çıktığını ve…
Gerektiğinde sokağa inebildiğini kanıtladı...
Ensemi karartmamakta ısrarlı oluşumun gerekçesi işte bu…
ÇOK EĞLENİRİZ
Birkaç hafta içinde yabancı yatırımcı akını başlayacakmış…
Öyle diyenler var…
“İnşallah” deyip sorayım:
İyi de neden?..
Gelişmiş ülke ekonomilerinde keyifli ve güvende olmak canlarını mı sıkıyormuş?..
Macera mı arıyorlarmış?..
Heyecan mı?..
Gerginlik mi?..
Belirsizlik mi?..
***
Gelsinler valla…
Çok eğleniriz…
EDEPSİZLER
Erdoğan’ın ölmüş annesine küfreden insanımsılar hem suçlu hem ahlâksız…
İyi ama Dilek İmamoğlu Hanımefendi’ye hakaret içinde iftira atan:
Ankara’yı parsel parsel sattığı bizzat AKP’li Meclis Başkanı Bülent Arınç tarafından açıklandığı halde hâlâ ifadeye bile çağrılmayan Melih Gökçek ile…
Mücahit Birinci isimli AKP yöneticisi için hangi sıfatları kullanmalıyız?..
AYNEN HOCAM
“(Ey) Cehalet içinde yüzen İslâmcılar!.. İçki alemleri yapan padişahları evliya mertebesine yükseltirken, bu ülkede rahat içinde yaşamanızı sağlayan Atatürk’e sövmeniz, saymanız, nankörlük etmeniz kanıma dokunuyor…”.
İlahiyatçı Prof. Mustafa Öztürk.