Türkiye’de milletin vekili olmak…
***
Ekonomi biletiyle business uçarsın.
Meclis’te yediğin her öğüne, bedavanın bir tık üstünde ödersin.
Ankara içinde ‘yolluk’, memlekete gidince ‘harcırah’ alırsın.
Danışman, sekreter ve koruma maaşını devlet öder.
İki telefon hattı faturanı millet öder.
Görevde diplomatik, bittiğinde yeşil pasaport alırsın, ailen de faydalanır.
İstediğin hastaneye gidip ne lazımsa yaptırır, elini kolunu sallayıp çıkarsın, ailen bundan da faydalanır.
Silah alırsan, ruhsatı anında gelir.
Yılda en az 3 ay tatil yaparsın.
Bu hayattan ecelinle bile ayrılsan, ailene 12 maaş para şak diye ödenir.
Araçlarına çakar takar, istersen polisi de önüne katarsın…
Trafikte ‘Geçiş üstünlüğü’n olur, gerekirse sen geçerken trafik durdurulur.
Trafikte yanlışlıkla bile ceza yazılsa, anında iptal olur.
Maaş değil ödenek alır, asgari ücretliyi neredeyse 9’a, en düşük maaşı alan emekliyi 14’e katlarsın. Emekli vekilsen, asgari ücretliyi 6’ya, sıradan emekliyi 9’a katlarsın. Hele hele ikisini de alıyorsan kaça katladığını söylemeye dilim varmıyor.
***
Bu ayrıcalıkları öğrendikten
sonra...
“Vekil seçilmişler, bu kadar da olsun” diyebilirsin.
Ya da “Bunlar yetmez, başka ne
eksikleri varsa” diyebilirsin...
Hemen söyleyelim ne eksikmiş...
***
Emekli vekiller için de trafikte ayrıcalık ve ceza muafiyeti isteniyor-muş!
***
Şimdi…
Anayasamızın 10. Maddesi ne diyor?
“Herkes, dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz”
Başka sözüm yok Hakim Bey!