2024’te ücretli çalışanlardan alınan Gelir Vergisi tam 890 milyar TL oldu. İşin enteresan tarafı 1.1 milyon Kurumlar Vergisi mükellefinin ödediği vergi de 890 milyar TL civarında… Bu işte bir acayiplik yok mu acaba?

“E peki ne var bunda?” derseniz, mesele şu; onca koca koca şirket, holding, fabrikalar filan, çalışanların toplam ödediği vergiyle kafa kafaya…

“Adalet mi bu?” diye de soramıyoruz, bizatihi Türkiye’den elini ayağını her alandan çekeli, bu topraklardan gideli çok oldu. Özlüyoruz tabii…

***

2024 yılında toplanan her 100 TL verginin 66 TL’si dolaylı vergilerden geldi. Hani “dünyanın en adaletsiz” dediğimiz “vergi sistemi” kendisi…

Para kazanınca vergisini ödüyorsun. Harcarken daha da kallavisini… Biriktirsen bile vergi…. Kısaca “vergi vergisi”!

Alışveriş yaptığınızda, yakıta zam geldiğinde, elektriğe, suya… Boğazda yalıda oturan da aynı oranda, sürüyü güden çoban da…

***

Peki bu kadar vergi topluyorlar da neyi başarıyorlar? Harcamayı!

2023’de, “Amanın! Bütçede deli bir açık var” dedik… Mehmet Şimşek de çıkıp “Halledeceğiz, kapatacağız bu deliği” demişti.

Nasıl olduysa artık, delik kapanacağına obruğa dönüştü. İyice derinleşti. Az buz değil tam 2 trilyon 106 milyar lira açık verildi. Üstelik bir de “faiz dışı açık” diye bir canavar var. O da 835 milyar lira kadar…

***

Faiz masraflarını saymasak bile bütçe şirazesi kaymış durumda geçtik bu yıla… Biliyorum siz meraklısınız… “Neden bu açık kapanamadı?” diye sorarsanız, hani şu masallardaki “mali disiplin” var ya, onunla tanışamadık.

Nedir mali disiplin? Devletin harcamalarını kısmayı, insanlardan sürekli “Bir vergi daha alalım” dememeyi, borcu kontrollü tutmayı ve parayı efendi gibi kullanmayı gerektirir.

***

Geliri yetiştiremiyoruz, harcama desen sel olmuş akıyor, üstüne faiz borcu da eklenince kartopu çığa dönüşüyor. Eee bu şartlar altında “Açığı düşürelim, enflasyonu indirelim” biraz hayal gibi geliyor.

Eğer toplanan vergi artmazsa ülkeyi yönetenlerin rahatı ve keyfi kaçacak! Gönlünce para harcayamayacak. Yandaşlar yeteri kadar ihale alamayacak.

***

Daha açık anlatayım. Devleti yönetenlerin harcadıkları paralar milletin ödediği vergiler… Yapacakları borçlanmalar milletin sırtına yükledikleri yükler.

Vergilerin azalması, milletin rahatlaması için devletin küçülmesi, harcamaların azalması gerekiyor.

Devletin kasası doluyor mu dolmuyor mu belli değil; çünkü toplarken de harcarken de “tam gaz” gidiliyor. Üstüne üstlük “faiz dışı açık” denen deli gömleği üzerimizde duruyor.

***

Süslü süslü anlatınca ülkenin önemli bir kısmı hâlâ anlamıyorsa; senin paranı harcıyorlar güzel kardeşim! Sen her harcamanda daha çok vergi ödediğin için daha fakirsin… Daha da fazlası gelecek vergilerin, göreceksin!

Susmakla olmuyor işte… Bir yolunu bulup bu arsızlığa ‘dur’ demelisin!