Mali disiplin ne? Devletin harcamalarını biraz kısıp artık halka daha fazla yüklenmemesi anlamında… Zinhar kabul edilemez galiba… Gelir yetmiyor, harcama desen su gibi akıyor. Yetmiyor, bir de üstüne faiz borcu biniyor.

Bir dur! Yeter ama… Kanunmuş, hakmış, hukukmuş hepsi boşuna… Keyfine göre borçlan, harca, kimseye de sorma…

***

2025 yılının daha ilk ayı… Yine devletin kasasında koca bir delik açıldı. Bütçe şimdiden su kaynatmaya başladı.

Üstelik bu açığı kapatmak için vatandaşın bir kulak arkasından para almadıkları kaldı. Vergilere, harçlara, ÖTV’ye ne kadar zam varsa hepsi devreye sokuldu. Az buz değil, vergi gelirleri geçen yıla göre yüzde 53’lük artış gösterdi. Yine yetmedi!

***

Giderleri kısmak için emekliler Allah’a havale edildi. Maaşlarına kuş kadar zam yapıldı. Peki, o zaman 139 milyar liralık Ocak ayı Bütçe açığı nereden peydahlandı?

Ocakta devletin mal ve hizmet ödemeleri yüzde 71 artışla 46 milyar TL’ye ulaştı. Kim bilir kimlerden neler alındı, para hangi hesaplara aktarıldı?

***

Hani Erdoğan; “Benim faiz alerjim var” demişti… Bununla mücadele edeceğini söylemişti? Düşüyor mu böyle demeyin. Düşmedi tabii!

Oysa faiz ve kur ile mücadele edilmez. Bunlar problem değildir, yan etkidir… Ekonomiyi kötü yönetirsen ülkeyi kemirir…

Nitekim Ocak ayında faiz ödemelerinde rekor kırıldı. Bir ayda 163 milyar lira sadece “borçların faizine” ödendi. Sahi bu kadar çok borçlanmanın sorumlusu kimdi?

***

İşin daha enteresan tarafı Cumhurbaşkanı’nın “gizli harcama” kalemi, geçen yılın aynı ayına göre tam 5 kat şişti… Geçen yılın aynı döneminde 285 milyon lira harcanmışken, bu Ocak’ta 1.5 milyar lirayı geçti.

Örtülü ödenekten harcamak güzel de vatandaş da üşüyor, onun üzerini kimse örtmüyor! Bu ilişki saklı gizli sürüp gidiyor.

***

Peki, harcanan bu paralar nereden temin ediliyor? Devletin bütçesinden. Bütçeye para nereden geliyor? Kesilen vergilerden!

Önce kazandığınız paranın gelir vergisini ödüyorsunuz. Sonra harcadığınız paranın vergisini… Benzin doldururken, cep telefonuyla konuşurken, sifonu çekerken, çöpü atarken, çocuğunuza yemek alırken… Verginin vergisi…

***

Bunların adı dolaylı vergi… Zira dolaylı vergiler bütçenin en önemli sistematiği… Türkiye’de vergi gelirlerinin yüzde 70’i

Zengin, fakir demeden, herkes aynı ekmeğe, aynı benzine aynı vergiyi ödüyor. Adaletsizliğin vergiye bürünmüş hali…

Geliri yüksek olan için bu yük devede kulak kalırken, dar gelirli için adeta devasa harcama kalemi… Dünyada pek yok örneği…

Sahi var mı düşürmeye niyetleri? Üç kocaman uçakla Asya ülkelerine geziye gitmelerinden belli değil mi?