Ekonominin sorumlusu Mehmet Şimşek! Ama merceği yaklaştırdığımızda, karşımıza çıkan bambaşka bir gerçek...

Kendisi ne bir ekonomi dehası ne de sihirbazı… Daha çok iktidarın siyasi kalkanı... Zira, aile geçimini kredi kartlarını “takla attırarak” sağlamaya çalışan vatandaştan yok farkı…

***

Ekonomik enkazın faturasını vatandaşa kesmek için getirildi. İktidar, maaşları eritip kemer sıkma politikalarını ve zamları “faiz lobisi” masalları eşliğinde pazarlıyor, Şimşek’i de bu iş için kılıf olarak kullanıyor. Herkes şovun asıl yönetmenini zaten biliyor.

Sanki bir restoranda “Hesabı masaya değil, şu adama yazın” der gibi! “Kim yaptı?” diye sorulduğunda işaret parmağının gösterdiği kişi…

***

Dün cari açık rakamları açıklandı ve beklenenden yüksek geldi. Mehmet Şimşek, “Ocak ayında yıllık cari açık 11.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu rakamın yıl genelinde 28.6 milyar dolar seviyesinde ve sürdürülebilir kalması bekleniyor” şeklinde bir tweet attı.

Altında yüzlerce yorum… Kimi lafı dolandırarak sitem ediyor, kimi değişik bir şekilde hatırını soruyor kimi de doğrudan istifasını istiyor. Arkadaş tek bir olumlu satır yazan çıkmaz mı? Çıkmadı!

***

İşin açıkçası, cari açık da sürdürülebilir olmayacak. Türkiye, değerli Türk Lirası sayesinde dünyanın en pahalı ülkelerinden biri… Nasıl alacaklar senin ürettiğini?

Size şöyle anlatayım, geçen yıl Türkiye’nin tüketim malı ithalatı 54.5 milyar dolara yükseldi. Nedeni çok açık değil mi? Daha ucuza geliyor aynı malın dışarıda üretileni…

Daha da kötüsü tüketim amaçlı getirilenler, 50.6 milyar dolara düşen yatırım malı ithalatını geçti. Oysa üretim kaybı sonradan yerine koyulabilen bir şey değil ki!

***

Bu tablo giderek kötüleşecek. Kur seviyesi yanlış noktadayken işe başlandı ve tek strateji “ne olursa olsun dövizi yükseltmemek” oldu. Şimdi Merkez Bankası gözünü enflasyona dikmiş durumda. Faiz kararları ona göre alınacak. Fakat enflasyonun gözü de dövizde… Fiyatlar ona göre belli olacak.

***

Demek ki döviz artmamalı! İyi de dış ticaret açığı ne olacak? İlk düğmeyi yanlış iliklediğimiz için son düğmeye gelince ortada büyük bir sorun çıkacak.

Sanayi üretimi düşüyor, borçlanma maliyeti yüksek, sadece faiz gideri yıllık 22.5 milyar dolara ulaştı. İhracat ve küresel ticaret daralıyor. Sahi para kazanmadan borcu ve faizini nasıl ödeyeceğiz?

***

Yurt dışından para girişi olur, onu anlarım. Dünyayı turlayan Mehmet Şimşek İngilizinden Amerikalısına, Arabından Azerisine konuşmadığı finansçı, gezmediği ülke, çalmadığı kapı kalmadı. Hepsinden de “Bakarız, düşünürüz, sizi izliyoruz” gibi cevaplar aldı.

Son yaşanan TÜSİAD olaylarından sonra da Londra ve Dubai’ye gidip para istemeye utandı! Ne cevap verecekti ki, konu ile ilgili soru sorduğunda elin yabancısı?

Bence o da artık saldı… Verirler mi acaba affını? O zaman halk kime keser faturayı?