Erdoğan grup toplantısında “Geçtiğimiz 23 yılda bu ülkeye ve millete hangi kazanımlar sağladıysak bunların ihanetlerine rağmen başardık. Siyasi mücadeleyle beceremediklerin ekonomiyi batırarak elde etme hesapları yapıyorlar.” demesi, aklıma “Her isteyen bu kadar kolay batırabiliyorsa ekonomiyi…” diye başlayan soruları getirdi.
Keşke biri çıkıp ona söylese, Türkiye Erdoğan yönetiminde 3.7 kat büyürken, Çin 11 kat büyüdü… Romanya 8.7 kat büyüdü… Kazakistan 8.2 katbüyüdü… Gana 7.6 kat büyüdü… Gürcistan 9.7 kat büyüdü. Büyüyenleri tek tek saysam bırakın köşeyi, gazete sayfasına bile sığdıramam!
Bilmiyor mu sizce? Biliyor elbette… Zira onu dinleyenler bilmiyorsa ne dese gider karambolde…
***
Erdoğan’ın, “Ekonomiye yönelik her türlü sabotajın hesabı yargı önünde sorulacak…” demesi bana çok iyi fikir gibi geldi… Destekliyorum kendisini...
İnsan merak ediyor. Nerede Türkiye ekonomisinin altını oyan faiz lobisi? Oysa gizli girişi olan mahzendeki yuvarlak masanın etrafında kırmızı pelerinlerini savurarak otururken hayal etmiştim hep onları ben… Ne zamandır haber yok kendilerinden...
***
Sadece AKP’lilerin bildiği, “2023 yılında açıklanacak Lozan’ın çok gizli ek maddeleri” de mi yoktu? İki yıl önce bitmiş olması gereken anlaşmanın süresi uzatıldıysa ve haber vermedilerse, yazık değil mi bize?
“Nas ortada dururken sana bana ne oluyor?” deyip bütün dünya enflasyona karşı faiz artırırken Türkiye’de ısrarla faiz indirildi. Seçim uğruna ülkenin geleceği feda edilip halk fakirleşti… Belki de biz yanlış uyguladık. Olamaz mı yani?
Sakın “IMF gerçekte bizden borç falan istemedi!” demeyin bana, bayılırım burada…
“Türk Telekom’un özelleştirilmesi” adı altında, Cumhuriyet tarihinin belki de en büyük kazığını atanları nereye koyalım?
Yap-işlet-devret modelinde milyarlarca dolar zarara sokan projeleri kim “Cebimizden 5 kuruş çıkmayacak!” diyerek savundu?
Mesela şehir hastaneleri… İlk İngiltere denedi… Daha yatırım aşamasında sağlık sistemine ve bütçeye getireceği muazzam yükü fark edip vazgeçti. Bizde müteahhitlere kaynak aktarma yöntemi olarak seçildi.
***
Yandaş Hürriyet Gazetesi 18 Eylül 2018 tarihli “İstanbul Atatürk Havalimanı dünyanın en iyi 3’üncü havalimanı seçildi” diye haber yaptıktan kısa süre sonra havalimanı apar topar kapatıldı. Kullanılmasın diye pistlerine çukur açıldı.
Hatta TAV, erken kapatıldığı için yaşanan kar kaybı nedeniyle 389 milyon Euro tazminat kazandı. Sözleşme bitene kadar kullanılmasına kim karşı çıktı?
***
Hani bir ara “Kayıp 128 milyar dolar nerede?” sorusu ortaya atıldı.
Erdoğan, “Kasada” dedi... Yardımcısı Nurettin Canikli, “Yastık altında duruyor” dedi… Başdanışman Yiğit Bulut, “Türkiye’nin hiçbir zaman 128 milyar dolar satılabilir rezervi olmadı” dedi… Diğer yardımcısı Mahir Ünal, “Millete harcadık” dedi… Zamanın Merkez Bankası Başkanı, “Satıldı”dedi… Ekonomi Bakanı, “Yasalara aykırı değil” dedi…
128 çelişkili ifade verildi. 128 milyar doların gizemi hala çözülemedi!
***
Buraya, benzer yüzlerce örnek daha sıralayabilirim. İsterlerse ekonomiye yönelik her türlü sabotaj hakkında “gizli tanık” sıfatıyla ifade verebilirim.
Yine de Türkiye’ye ekonomi üzerinden yüklenmek isteyen varsa uyarayım onları bir kez daha… Dokunmayın siz, kendi kendimizi batırırız biz!