Mehmet Şimşek daha önce de bugünkü görevdeydi. Erdoğan açık açık; “İnanmıyorsan kusura bakma arkadaş… Biz bu işe inananlarla yolumuza devam ederiz” demişti. Kalabalık grup Mehmet Şimşek’i yuhaladı… Dolandırıcılıkla dahi suçlandı…

Seçim sonrası Türkiye ödemeler dengesi krizine girmek üzereydi… Çare kalmadı. Kendisine defalarca teklif gitti. “Cumhurbaşkanımız görüşme fırsatı buldum. Ancak yurtdışında finans kuruluşlarındaki işlerim nedeni ile aktif siyasete girmeyi düşünmüyorum” diyerek ret etti.

***

Ve sonunda… Artık ne olduysa… Kabul etti.

Kim ne derse desin, Mehmet Şimşek’in IMF Türkiye Şefi rolünü üstlendiğine inanıyorum şahsen... Kemal Derviş de öyleydi… AKP yıllarca onun reformlarının ekmeğini yedi.

İlla, “Yalnız bize parayı IMF değil Dünya Bankası veriyor” diyen çıkacaktır.

Oysa Dünya Bankası ve IMF kardeşten de öte… Kadrolarında aynı isimler iki kuruma da hizmet ediyor çeşitli dönemlerde… Amerikan menşeilidir… Tek yumurta ikizleridir.

***

Arkasından o kadar atıp tutmuşken, “IMF bizden 5 milyar dolar borç istedi arkadaşlara verin dedim” diye her ortamda sallamışken gidip de “para istedik onlardan” demek olmazdı tabii…

Çare, kardeşi Dünya Bankası’ndan kredi… Az buz değil 3 yılda 35 milyar dolar… Yetmedi, şimdi 50 milyar dolara çıkartmak için görüşmeler yapıyorlar.

IMF, “Seçim sonrası uygulamaya geçen ekonomi politikalarındaki değişiklikten memnuniyet duyuyoruz” açıklamasını yaptı. Kimse “Sana ne oluyor?” diye sormadı.

IMF’nin son yayınladığı “Küresel Ekonomik Görünüm” raporunda; “Türkiye asgari ücreti ve maaşları yılda bir kez ve hedeflenen enflasyon oranında artırmalı” notunu yazarak fazla zamma karşı durdu.

***

Peki ne oldu? Asgari ücret ve maaşlar, tam da hedeflenen enflasyon oranında artırıldı. Şans bu ya, IMF aylar öncesinden hedefi tam 12’den vurdu!

Vatandaşın durumu mu? Raporun neresinde yazdığını gören duyan olmadı. Ama kimin umurundaydı?

***

Bu tablo AKP’nin işine geldi. Halk sefalete sürüklenirken suçu üzerine atacak biri gerekliydi. Kallavi vergiler üzerimize bindirildi… Yoktu çaresi… Enkazı, Mehmet Şimşek’in üzerine bırakmıştı saray sakini…

Sahi her şeyi sayın cumhurbaşkanımızın talimatıyla yapmıyorlar mıydı? Her söze öyle başlıyorlardı. “Kim yaptı?” sorusunun cevabı artık Mehmet Şimşek’ti…

***

Biliyorsunuz tüm iyi şeylerin kaynağı kendisi… Tüm kötü şeyler çevresinin onu sürekli kandırdığının göstergesi...

Nasıl desem? Hani gelenekselleşen “Erdoğan Mehmet Şimşek’e fena kızdı!” haberleri var ya… Geç bunları bir kalemde… Kendisi istifa etse, gitmesin diye pasaportuna el konur neredeyse… Hele bu dönemde…