Ciddi ciddi TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame kabul edildi.
Genel Kurul’da yaptıkları konuşmalarda “Zincirleme şekilde yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla 5 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılanacaklar.
***
Sahi “yanıltıcı bilgi” tam olarak ne demek? Bir ifadenin yanıltıcı olup olmadığına kim karar veriyor? Kavram o kadar geniş ve subjektif ki, tam bir keyfimin kahyası durumu sanki…
Daha iki yıl önce Erdoğan’ın; “Faizi indiriyoruz, enflasyon daha da düşecek” sözünün ardından fiyatlar durmaksızın artıp son 20 yılın en yüksek enflasyonuna ulaşınca, milyonlarca kişi yanıldı. Üzücü bir durum olsa da normal olarak soruşturma falan da açılmadı. Adalet nezdinde demek ki, bunun adı “mesleki yanıltıcı bilgi” kapsamına girdi. Siyasilerin “özel izinleri” var demek ki….
***
Ne dediler de bizi yanılttılar?
“Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyum atanıyor. Bir siyasi parti lideri önce soruşturuluyor, sonra farklı gerekçeyle tutuklanıyor.”
Ümit Özdağ bugüne kadar 28 kitap yazdı. 29’uncu için vakit bulamadığını söylüyordu. Bakın bu sayede bahaneleri son buldu!
“Yangında 78 kişi ölmez. Ölüm varsa nedeni denetimsizlik ve usulsüz binalardır.”
Sen ne güzel insandın Nedim Türkmen abi… Allah rahmet eylesin… Sahi, İçişleri Bakanı’nın söylediğine göre, sorumluluk sahibi 10 gün içinde belli olacaktı. Galiba bizi yanılttı!
“Sorumlular görevden ayrılmalı, hesap vermeli. Liyakat yerine kayırmacılık hâkim.”
Erdoğan’ın 11 Nisan 2023 tarihli seçim twitine bakın. “Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız” yazdı. Yıl 2025 ama olsun… En azından kendisi beni yine yanıltmadı!
“Eğitimde rekabet için öğretmen ve akademisyen kalitesi artırılmalı.”
Vaktiyle “Okuma oranı arttıkça afakanlar basıyor” diyen bir akademisyen Yüksek Öğretim Kurulu’nda görevlendirilmişti. Bu tablo bile niyetleri anlamaya yeterli gelmedi mi?
“25-29 yaş arası 110 bin genç yurtdışına göç etti.”
Hayırdır! Tek tek saydınız mı? Belki 109 bin genç gitti. Bakın burada suç unsuru olabilir. Nasıl böyle bir bilgi yayılabilir?
***
“Kadınların iş gücüne katılımı Türkiye’de yüzde 37, Batı’da yüzde 52…”
Uluslararası raporlara göre Türkiye, kadın istihdamında 178 ülke arasında 153’üncü sırada. Ama sonuçta hala 25 ülke daha var.
Başörtülü kızlar üniversitelerde okuyabilmek için yıllarca çabaladılar. Sonunda istediklerini de elde ettiler. Peki neden? Üniversiteyi bitirip evde mi oturacaklar?
Doğru demiş Bob Marley; No woman no cry…
***
Yok arkadaş, ben de karar verdim. Bariz hepimizi yanıltmaya çalıştılar. Yok efendim “Emekli zammı hayat pahalılığını karşılamıyor. Gelir eşitsizliği artıyor” söylemi, vay efendim “Yolsuzluk, karaborsa, dolandırıcılık haberleri bitmiyor” sözleri…
Hepsinden geçtim, “Kamu da özel sektör gibi kemer sıksın. Bütçe disiplini ve tasarruf şart” demeleri bile suçlanmaları için yeterli. Size mi soracaklar nasıl harcayacaklarını halkın vergilerini? Mahkemeye bile gerek yok. Atın içeri!