Yılın başından bu yana, sadece İstanbul ve Ankara’da sahte alkolden hayatını kaybedenlerin sayısı 103’e çıktı.

Ankara’daki ölümler için Vali; “Zaten alkol hem sağlımız hem geleceğimiz açısından uygun olmayan zararlı olan bir madde…” açıklaması yaptı!

Sırf kendisi içmiyor ve içilmesini doğru bulmuyor diye… Zerre sorumluluğu yok onun bu ölümlerde! Ben duyamadım kendisinden ölenler için başsağlığı mesajı… Gerek var mı?

***

Devlet, vatandaşını zehirleyen mekanizmayı sorgulamak yerine ahlak bekçiliğine soyunuyor.

Yüksek vergilerle halka meşru içkiyi ulaşılamaz hâle getirip sonra da “içmeyin de ölmeyin” demek, göz göre göre katliam değildir de nedir?

Bu kadar ölüm karşısında denetimden sorumlu kurumlar nerede? Bir görevden ayrılma, ihmalden soruşturma ya da istifa duyan oldu mu bir yerde?

***

Memlekette en ucuz şey insan canı... “Kader” oldu pisi pisine ölümün adı...

Sahi, bu ülkeyi kim bu kadar fakirleştirdi? “Zararlı” diyerek kılıf uydurmak, devletin sorumluluğunu sildi mi? İnsanlar “ucuz fiyatlı” diye zehre yöneliyorlar, ölüp gidiyorlar.

Yağdan, bala, peynirden kıymaya… Ülkede tağşiş yapılmayan ürün bulsalar ya bana… Nasıl geldik bu duruma?

Bu ölümler için “sahte içkiden” diye yazılır, gerçekte “yüksek vergiden” diye okunur.

Asıl sorumlu insanları “içilmemeli” baskısıyla, akıl almaz vergi yüküyle, göz göre göre ölüme iten sistemdedir.

Nitekim sistem, ağır vergi yüküyle halka hem “içme” diyor hem de bunu yapana göz göre göre ölüm sunuyor.

Alkol üzerinden uygulanan vergi, kamu sağlığını korumayı aşıp insanların tercihlerini cezalandırma aracına dönüştü. Bu esnada acaba Mehmet Şimşek’in keyfi ne durumda?

***

Yüzde 45 alkol derecesine sahip bir litrelik rakıdan alınan ÖTV, 614 liraya yükseldi. Dünyada böylesi yüksek verginin emsali görülmedi.

Aynı rakıyı Türkiye’den 9000 kilometre uzakta Amerika’dan alıyorsun, fiyatı çok daha ucuza… Nitekim orada devlet, vergiyi “cezalandırma aracı” değil, “denge unsuru” olarak görüyor vatandaşlarına…

***

Başka bir ülkede başkentte 33 kişi ölmüş olsa ulusal yas ilan edilir, kriz masası kurulurdu. Burada ölenler “günahkar” diye görülünce kimsenin umurunda değil galiba…

Normal şartlarda alkol o kadar basit ve ucuz bir üründür ki, dünyada sefalet içinde yaşamayan hiçbir ülkede sahte üretimi akla bile gelmez. Kimse sahte alkolden ölmez.

Bu anlayışla Türkiye’de ölümler burada bitmez.