Üzerinde “En düşük emekli maaşında artış” yazan bir torba… Ancak içine baktığınızda, bambaşka bir manzara… Dışı torba içi yasa, adı torba yasa…
Daha önce Meclis’te ve kamuoyunda büyük tepkiler alan “süper yetki” düzenlemesi, geri çekilmişti. Nitekim kendisi bumerang gibi… Emekliye zam ayağına üçüncü kez TBMM’ye getirilerek bu kılıfla genel kuruldan geçirildi.
***
Devlet Denetleme Kurulu (DDK) ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), olağanüstü yetkilerle donatılıp süper kahraman gücüne kavuşturuldu... Bu gücün sahibi sizce kim oldu?
DDK, Cumhurbaşkanı’nın emrinde çalışan bir denetleme kurulu… Yasayla birlikte, bu kurul adeta bir “görevden alma makinesine” dönüştü.
***
Kamu kurumları, belediyeler, STK’lar, hatta meslek kuruluşları… Kısacası, devletin ulaşabildiği her yerde, DDK denetmenleri istedikleri kişiyi görevden alabilecek.
Belediye AKP’de değil mi? Görevden aldım o zaman, canım öyle çekti! “Denetime zorluk çıkartıyor” gibi saçma bir gerekçe bile yeterli…
DDK’nın görev tanımına bakınca, “Cumhurbaşkanı’nın vereceği işleri yapmak” ifadesi söz konusu... Yani, DDK denetmenleri adeta birer emir kulu…
***
Daha da beteri TMSF’nin yetkileri… Özel sektörün korkulu rüyası artık kendisi…
Şirketlere el koyma, kayyum atama, hatta şirketleri yönetme yetkisiyle donatılan TMSF, adeta bir “çökme ustası” oldu.
Darbe girişimi sonrasında el konulan yüzlerce şirket, hâlâ TMSF’nin atadığı kayyumlar tarafından yönetiliyor. Şimdi ise bu yetkiler daha da genişletildi.
***
TMSF, “şüpheli” bulduğu her şirkete el koyabiliyor. Peki, bu şüpheler neye dayanıyor? Keyfine…
El koyar sonra sen derdini anlatana kadar acımasızca geçer yıllar… Vergi kaçakçılığı, terörle ilişki, suç gelirlerini aklama gibi gerekçeler var.
Somut deliller koy ortaya diyecekseniz, baştan söyleyeyim onlar suçu kanıtlara dayandırmayacak, siz “suçsuzluğunuzu” anlatmaya çalışacaksınız. O da sizi dinleyen olursa ancak…
***
Taraf olmazsanız bertaraf olacaksınız. Biat etmezseniz, iktidara mesafeli durursanız mutluluk hemen yanı başınızda… Tek bir telefonla el konulabilecek bütün para ve mallarınıza…
Nitekim onlar için işin güzelliği herhangi bir yargı kararı olmaksızın uygulanabilmesi… Kısaca diyorlar ki, “Yemişim anayasaya ve hukuk devleti ilkelerini…”
***
Gelsin oradan mesnetsiz suç isnatları, delilsiz ithamlar, siyasi talimatlı soruşturmalar… Başkanlık Sistemi aslında “hız” demekti diye boşuna anlatmadılar. Artık daha da hızlılar…
Öngöremedikleri, hukuku baypas ederseniz yarın, öbür gün o kapıların anahtarının kimde olacağı belli olmaz...
Bir bakmışsınız yandaş şirketlere kayyum atanmış! Bu da yanlış o da yanlış ama torbadan tavşanı acaba kim çıkartmış?