Narin Güran cinayetine iştirak eden Nevzat Bahtiyar, cinayetin delillerini sakladığı ve değiştirdiği için 4 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Ben PYD eş başkanı Salih Müslim’le röportaj yaptığım için 7 yıl hapis cezası istemiyle yargılanıyorum. Bahtiyar, küçük bir kızın öldürülmesine yardımcı olduğu gibi hem kolluğu yanılttı hem de adalete yalan söyledi. Bunların hiç birisi demek ki, gazetecinin asli görevi olan röportaj yapmaktan daha büyük bir suç değil. Aslında sanırım bunun üzerine başkaca bir şey yazmaya da gerek yok, ancak adet yerini bulsun.

***

DEM’li Önder ve Buldan, Bahçeli’nin çağrısı sonrası İmralı’ya gittiler ve Öcalan’dan ‘sürece katkı sunmaya hazırım’ mesajını getirdiler. Süreç nedir, masaya yatıralım.

***

Suriye’nin kuzeyinde Rojava’da oluşmuş olan yapıyı Kürt siyaseti kendisi açısından önemli bir deneyim ve hem askeri hem de siyasi kazanım sayıyor. ‘HTŞ ile anlaşmaya hazırız ama siyasi özerkliğimizi korumak istiyoruz’ diyorlar.

***

Türkiye Kobane’nin karşısında olası bir askeri operasyon için yığınak yapmış durumda. Ancak bu meseleye askeri çözüm bulma ısrarı Trump yönetimiyle Türkiye’yi karşı karşıya getirebilir. -ki; Erdoğan bunu istemiyor.-

Demek ki bir hedef Öcalan’ın muhtemelen ortaya koyacağı bir strateji ile Rojava meselesine bir çözüm bulmak. Öcalan, sade bir silah bırakma çağrısı ile Suriye’nin kuzeyindeki yönetimi ikna edemeyeceğini biliyor, onun için muhtemelen bir strateji planıyla gelecek. Ancak bunun ötesinde daha pratik hedefler var.

***

Öcalan cezaevinden çıkmak istiyor. Ev hapsi gibi bir formül talep edebilir. Erdoğan ve Bahçeli bunu tabanlarına nasıl anlatırlar, ortada duran büyük bir soru…

***

Erdoğan, yeni anayasa ve süresiz başkanlık istiyor. DEM Parti buna evet derse, bunu kendi tabanına nasıl anlatacak bu da ortada duran diğer büyük soru. Erdoğan istediğini alamazsa kendisi açısından faturası büyük olabilecek bu süreci neden devam ettirsin?

***

2015’teki çözüm sürecinde bir ayak olarak demokratikleşme konuşuluyordu. Bu sefer bu kelime dahi ağızlara alınmıyor. Zira tarafların demokrasi ile belli ki bir işi kalmamış. En azından bu sefer kimse kendini kandırmıyor.

***

Erdoğan, ‘yeni anayasa ve süresiz başkanlık’; Kürtler de ‘Suriye’de özerk bölge’ diyecekler. Erdoğan, Bahçeli ve Öcalan kafa kafaya verecek ve hepsi kendi istediğini almaya çalışacak.

***

Bu arada dikkatinizi çektiyse Selahattin Demirtaş’ın adı bile geçmiyor. Demirtaş o dönemde hükümetin de ricasıyla Kobane’ye gitmiş, oradan mesaj da getirmiş, hatta sonrasında bunun için dönemin Başbakanından teşekkür de almıştı. Şimdi cezaevinde. Bu notu da düşmüş olalım.