Sonunda süreçle ilgili Erdoğan da konuştu. Erdoğan konuşmasını yaparken Diyarbakır’da AKP’nin il kongresinin yapıldığı salon da bir yandan boşalıyordu, Yani Erdoğan’dan yepyeni bir şey söyleyecek beklentisi yoktu.

Erdoğan Kürt sorunu konusunda ana akımın duruşunu bir kere daha seslendirdi; “Önce terör bitsin sonra bakarız.” Hatırlarsanız ilk çözüm sürecinde muhalefet dünyada başkaca yürütülmüş benzer süreçlerden örnek veriyor, “Terör örgütü silah bırakmadan bir şey konuşulamaz” diyordu. O zaman bunu söyleyenler ırkçı, beton kafa vb. olmakla suçlanıyordu. Döndük dolaştık aynı yere geldik demek ki.

***

İlk çözüm süreci ile Demirtaş’ın “Seni başkan yaptırmayacağız” çıkışı ilişkilendirilir. Şansa bakın yine bir süreç konuşuyoruz yine Erdoğan’ın bir dönem daha başkanlığı masada. Bu sefer “yaptırmayacağız” diyen de yok.

50 senedir devlet “Silah bırakılsın” derken, öbür taraf “Silah bırakırsak devlet bizi hele hiç dinlemiyor. Direkt ezip geçiyor. Kendimizi ancak silahla dinletebiliyoruz. Neden bırakalım?” pozisyonunu koruyordu. 50 senedir bu tartışma kanlı bir kayıkçı kavgası olarak devam ediyor. 50 senedir devam edince, iş dallanıp budaklanıyor, bazıları için geçim, bazıları için güç kaynağı oluyor, iyice içinden çıkılmaz hale geliyor.

***

Türkiye önce örgütü Türkiye’nin dışına itti, Suriye’ye sıkıştırdı. Örgüt, Suriye iç savaşında IŞİD’e karşı savaşarak kendisine yeni ittifaklar oluşturdu. Suriye’de iç savaşın şimdilik bitmesi, ABD’de de iktidarın değişmesiyle beraber Türkiye işin kendi lehine bittiğini düşünüyor. “Örgüt silah bırakmazsa kendi bilir ezer geçeriz” pozisyonunda. Kürt siyaseti açısından ise popüler tabirle kadife eldiven içinde uzatılan demir yumruk, siyasi olarak yeniden konumlanabilme fırsatı sunuyor.

Anlayabildiğimiz bu kadarı. Siyasetçiler halkla bu kadarını paylaşmayı uygun görüyor. Demokrasilerin bir özelliği de siyasilerin düzenli olarak halka açıklama yapıp hem hesap vermesi hem de olan biteni anlatmasıdır.

***

Sosyal medyada çok popüler olan sokak röportajında, bıyıklarıyla da MHP seçmeni olduğunu belli etmeyi tercih eden vatandaşı belki gördünüz. “Devlet beyin bir bildiği vardır, bizim aklımız ermez, biz bilemeyiz” diyor. Evet biz bilemeyiz, çünkü bilmemizi sağlayacak bilgi bizimle paylaşılmıyor. Demokrasi, vatandaşın da bildiği sistemdir halbuki. Ama bizde vatandaş bilememeye alıştı.

***

Vatandaş olarak Erdoğan’ın bir dönem daha Cumhurbaşkanı olma konusundaki kararlılığını da İbrahim Tatlıses sayesinde öğrenmiş olduk, demokrasiye katkılarından dolayı kendisine teşekkür ediyorum!