Ortalık yangın yeri... Allah korusun; alevler ortalığı sararsa, öyle Bolu’daki otel faciasına da benzemez, milyonlar yanar...
Bugün birbirlerine hakaret etme yarışına giren Fenerbahçe ile Galatasaray’ın 25’er 30’ar milyon taraftarı var... Ülkeye egemen olan siyasi partilerin en az iki-üç katı…
Öfke, gerilim o kadar büyüdü ki, iki taraf neredeyse birbirlerini düşman görmeye başladı... Kahvelerde kavga çıkmaya başladı... Bıçaklar çekiliyor... Düzce’de bir Galatasaraylı ile bir Fenerbahçelinin futbol tartışması cinayetle bitti...
Bu düşmanlıkta kulüp yöneticilerinin affedilemez hataları var…
“Utanmaz, şerefsiz, namussuz, ahlaksız, hırsız” dersen, bunu ve daha fazlasını her maç sonrası söylersen, bugün bireysel cinayet işlenir, yarın toplumsal katliam olur...
Bu kadar ağzı bozuk insanlar, bu kadar sorumluluktan uzak sözde adamlar, nasıl olur da Türk futbolunun iki seçkin kulübünü temsil eder? Söylediklerinin sonuçlarını hiç mi hesaplamaz, hiç mi yüzleri kızarmaz, hiç mi sorumluluk duymazlar?
Peki bu ülkenin TFF’si nerede, Gençlik ve Spor Bakanı nerede? Bir ses, bir nefes, bir görüntü, bir arabuluculuk… Hiçbiri yok... Sayın Bakan, tam siper! Ortalıkta görünmüyor…
Bugün ülke olarak Ukrayna-Rusya savaşına ateşkes için arabuluculuk yapmaya çalışıyoruz... İsrail vahşetini önlemeye çalışıyoruz... Ama kendi ülkemizde savaşa doğru giden toplumsal bir gerilimde arabuluculuk için kılımızı kıpırdatmıyoruz…
Sonuna kadar özgürlüklerden yanayım... Ama bunun adı özgürlük olamaz... Çağırırsınız iki başkanı, bu savaşa son vermek, gerilimi düşürmek için toplumun önünde rica eder, söz alırsınız... Baktınız yetmiyor, ricayı talimata çevirirsiniz... Uçana kaçana ceza veren RTÜK’ü devreye sokar, hiç olmazsa maçtan sonra yazılı, ya da sözlü açıklama yapılmasını engellersiniz...
Sayın Bakan; sayın devlet büyükleri... Görev başına... Hızla yükselen bu toplumsal gerilimi daha fazla görmezden gelemezsiniz... “Adalet” diyoruz rezalet zirve yaptı... Felaketin ayak seslerini duyuyoruz... Allah korusun ama toplumsal katliam kapıda…
Görün, duyun, durdurun artık!
KİMİ KİME ŞİKÂYET EDİYORSUNUZ?
Türk futbolu freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı; vura vura, kıra kıra, yıka yıka gidiyor… Değeri sıfır, kalitesi sıfır, adaleti sıfır altı sıfır… Biz buna rağmen… ADALET, HAKİKAT, LİYAKAT bekliyoruz... Ama kimden? İşte bütün sorun burada...
Bir kesim, yanlış hakem kararları için “TFF’ye, MHK’ye operasyon çekiliyor” diyor... Bana hiç inandırıcı gelmiyor! Operasyon çektiği iddia edilen hakemleri bu TFF, bu MHK atamıyor mu? Bu iddiaya inanıyorsanız, insan bindiği dalı keser mi? Vermeyin o zaman bu adamları maçlara… Kararı veren, tayini yapan siz, şikâyet eden gene siz... Kimi kime şikâyet ediyorsunuz?
AL SANA TAZE KAŞAR!
Bu ifadeler bana değil, kulüp başkanlarına ait... Buna rağmen özür dileyerek yazayım... Başkanlar ne demişti: “Eski kaşarlar gitsin, genç hakemler gelsin... Hatayı yapacaksa genç hakemler yapsın.” Buyrun ne oldu? Eski kaşarlar gitti, taze kaşarlar geldi, ağzımızın tadı iyice bozuldu!
BÜYÜK İŞ, KÜÇÜK ADAM
Hep söyleyip yazarım: Büyük işler küçük adamlarla olmaz... Türkiye’de MHK büyük organizasyon… Büyük işleri, ısrarla küçük adamlarla yapmaya çalışırsanız, olacağı budur... Küçük adamlar, başınıza büyük dertler açar...
HA BİZİMKİLER HA GELENLER
Türkiye’ye yabancı VAR gelecekse, Türkiye’ye maç yönetecek orta hakem gelecekse, futbolda ileri gitmiş beş ülkeden gelmeli… İngiltere, Almanya, İspanya, Fransa ve İtalya’dan... Gerisi yalan-dolan... Ha bizimkiler, ha o gelenler... Al birini, vur ötekine…
CEZA GARİBAN SEYİRCİYE
6222 Sayılı Sporda Şiddet Yasası’nda kulüp başkanları ve yöneticileri kapsam dışı mı acaba? Yasa sürekli gariban seyirciye işliyor da güçlüleri görünce niye pas geçiyor? Güçlünün adaletini değil, adaletin gücünü bekliyoruz...
MERTENS’E YAKIŞMIYOR
Mertens, Belçika’dan çıkan, Avrupa’da tanınan, dünyada marka olan bir futbolcu... İtalya Ligi’ne yıllarca ‘başrol’ oyuncusu olarak damga vurdu… Ancak bize geldi, sanki bize benzedi... Hakemi aldatmaya yönelik hareketleri sıkça yapıyor... Yapma Mertens... Dünya markasısın... Müthiş bir kariyerin var... Tam da futbola vedaya hazırlanırken, hiç olmazsa bizim ülkemizde kötü izler bırakma... Yaptıkların, bin bir emekle yarattığın kariyerinle hiç örtüşmüyor…
SANCAK BABASINI TANIMAZ!
Adana Demirspor’un sahadan çekilmesini “Fenerbahçe ile yapılan iş birliği” diye yorumlayanlar oldu... İnsaf! 10 dakika içinde iş birliği mi olur… Bunu söyleyenler, herhalde Adana Demirspor’un sahibi Murat Sancak’ı tanımıyor... Murat Sancak eskilerin ifadesiyle nev-i şahsına münhasır yani günümüzün tabiriyle ‘çok özel biri’dir... Değil Ali Koç’u, Dursun Özbek’i, babasını tanımaz... Boş yapmayın, komik oluyorsunuz!
OLE’YE ALKIŞ
Beşiktaş’ın hocası Solskjaer “Kulübün çılgın paraları emin olmadığı futbolculara harcama lüksü yok” dedi... Transferde bu kadar gaza basılırken, bir hocanın frene bastığını ilk defa gördüm... Sorumluluk budur...
BİLE BİLE LADES: JAKOBS
Galatasaray İsmail Jakobs’u alırken kulübün ve futbolun içinde olanlar “Almayın, çok sakatlanır, çok da alemcidir” diye ciddi uyarılar yaptılar, bu konuda görüşlerini paylaştılar... Galatasaray, bizzat Galatasaraylılar tarafından yapılan bu uyarılara rağmen Jakobs’u aldı... Duyuyoruz ki şimdi pişmanlar... Ama yapacak bir şey yok... Bile bile lades bu...
CUESTA GERÇEĞİ
Galatasaray’ın yeni stoperi Cuesta için “Vasat” diyenler, pahalı alındığını iddia edenler var... Adana Demirspor maçında fazla iş düşmese bile Cuesta hızlı bir futbolcu olarak göründü... Ayrıca Sara alındığında “İngiltere’nin ikinci liginden bir futbolcuya bu kadar para verilir mi” diye kıyamet kopmuştu… Alınmasına bu kadar tepki gösterilen Sara, bugün Galatasaray’ın vazgeçilmezi… Cuesta için de yakın gelecekte aynı şeyleri konuşabiliriz...
ÇARE AMRABAT
Fenerbahçe’nin stoperlerinin sakatlığı konusunda yaşadığı kabus, görülmüş şey değil... Alanya maçında Çağlar da sakatlanınca yokluktan Amrabat stoper oynadı... Gördük ki, kusursuz oynadı... Zaten orta sahada dökülüyordu, stoperlerin arasına çok giriyordu ve eleştiriliyordu... Madem stoperde bu kadar iyi oynadı, bırakın bundan sonra da oynasın... Bazen, çaresizlikten uygulanan B planı, A planından çok daha fazla işe yarar... Amrabat’ta bunu gördük...