Galatasaray-Fenerbahçe derbisinde yabancı hakem çok da iyi maç yönetmemesine rağmen bu kadar kabul görüyorsa bu, ‘yerlilerin iflası’ demektir...
✔Sloven hakem Slavko Vincic’in yönetimi sonrası, maçın hemen ardından açıklama yapan Trabzonspor “Biz de Galatasaray ve Fenerbahçe ile oynayacağımız lig maçlarımıza Vincic’i istiyoruz” dedi...
✔Beşiktaş Başkanı Serdar Adalı “Beşiktaş olarak bizim de maçlarımızı yabancı hakemler yönetsin” açıklamasını derbiden önce zaten yapmıştı...
✔Hiç kuşkunuz olmasın, çok sayıda kulüp bundan sonra maçlarını yönetmek için yabancı hakem isteyecektir... Haksız da değiller… Örneğin, son derbiyi yerli bir hakem yönetseydi:
✴Fenerbahçe'nin faul nedeniyle verilmeyen golünde kıyamet kopardı...
✴Skriniar-Osimhen mücadelesi için toz-duman kalkardı...
✴Lemina'nın koluyla buluşan pozisyonda ‘penaltı’ diye ortalık yıkılırdı...
✔Diğer irili ufaklı pozisyonları bir tarafa bıraktım, bu üç pozisyonda hakemin çevresi sarılır,
omzuna, göğsüne doğru temaslar yapılır, itişmeler kakışmalar olur, VAR bu pozisyonlar için dakikalarca bekletirdi...
✔Oysa derbide bu mega pozisyonlarda Sloven hakem Slavko Vincic’e yaklaşan bile olmadı, itiraz eden olmadı, üstüne yürüyen olmadı... VAR nedeniyle oyun dakikalarca kesilmedi... Eski alışkanlıklar, yılların alışkanlıkları bu maçta hiç ama hiç olmadı...
✔Çünkü sahada korkmayan, kişilikli duran, futbolcuları yanına yaklaştırmayan, otoritesini kullanan, yerde yatmayı alışkanlık haline getirenlere prim tanımayan bir hakem vardı...
✔Bunları yapmak çok mu zor? Bizim yerli hakemler için zor! Çünkü korkuyorlar. Çünkü mesleki kişilikleri yeterli ölçüde değil. Çünkü uçana kaçana faul çalıp oyunu kesiyorlar. Çünkü “Ceza alırsak, para alamayız” kuşkusu ile yaşıyorlar ve kendilerine duyulan güven duygusu sıfıra vurmuş durumda...
✔Sonuçta sıradan bir yabancı hakem yönetimi ‘yerlinin iflasını’ ilan etti...
AĞIR VE YAVAŞ OLMANIN BEDELİ
AZ Alkmaar’ın 17-18 yaşındaki oyunculardan kurulu ‘kolej takımı’ daha 4 gün önce Aslantepe’de Galatasaray karşısında 2 gol attı, 2 topları direkten döndü, 6 net pozisyonu da kaleci Günay kurtardı... Yani AZ Alkmaar, Galatasaray karşısında tam 10 net pozisyon yakaladı...
Fenerbahçe, 4 gün sonra aynı Aslantepe’de, AZ Alkmaar’ın yakaladığı 10 net pozisyonun 10’da birini yakalayamadı... Yani bir gol pozisyonuna bile giremedi...
Niye böyle oldu? Nedeni çok açık, çok belirgin: AZ Alkmaar ‘çabuk’ oyuncuları ile ‘hızlı’ hücum etti... Fenerbahçe ‘ağır’ oyuncular ile ‘yavaş’ hücum etti...
Futbolda başarı için, fark yaratmak için temel neden bu... Çabuk ve hızlı olacaksın...
Fenerbahçe ağır ve yavaş...
Muhtemelen bu sezon da ağır ve yavaş oyunculardan kurulu olmanın bedelini ödeyecek...
GALATASARAY'IN GENLERİYLE UYUŞMADI
Fenerbahçe, Anderlecht maçının son 30 dakikasında rakip kaleye dürbünle bakmaya başlamıştı... Bunu gören Mourinho, son bölümde Mert Hakan, İrfan Can Kahveci ve Cenk Tosun gibi hareketli oyuncuları sahaya sürünce, takım öne çıktı, rakip ceza alanı içine girmeye başladı ve pozisyonlar buldu...
Anderlecht maçında bunu yapan Mourinho, 4 gün sonra Galatasaray maçında aynı hamleyi acaba niye yapmadı? Üstelik Tadic, Dzeko ve En-Nesyri’nin ‘bitik’ halini görmesine rağmen...
Galatasaray’ın ilk maçtaki 4-1’lik travmatik yenilgiye rağmen AZ Alkmaar’ı eleyebileceği konusunda umudum vardı... Ama gördük ki, Okan hoca başta, kim varsa herkes Fenerbahçe maçının hakemi Vincic’e odaklanmış durumdaydı...
Aceleniz neydi? AZ Alkmaar maçına odaklanırsınız, oynarsınız, maç sonrası Fenerbahçe derbisinin hakemi ile ilgili söyleyeceğiniz ne varsa yaylım ateşe başlardınız... Galatasaray için Avrupa’da tarih yazmak için yeni bir şans vardı... Sanki umursamadı... Yazık etti... Galatasaray’ın genleriyle örtüşmedi...
WANDA NARA KAOSU
Galatasaraylı Mauro İcardi İstanbul’a geldiği sırada mahkemelik eşi Wanda Nara da İstanbul’a gelince infaz timleri iş başına geçti; Wanda Nara’yı Acun Ilıcalı’nın İstanbul’a getirttiğini ileri sürdü...
Oysa Wanda Nara bir ödül töreni için gelmişti... Zaten Acun Ilcalı da kendisi ile ilgili iddiayı hemen yalanladı... Şimdilerde gökten taş yağsa Acun Ilıcalı’dan bilinecek...
KOLAY MAÇLARIN BÜYÜK ADAMI
Fenerbahçe’ye gönül verenlerin büyük bölümü Tadic’i vazgeçilmez görüyor...
Haksız sayılmazlar...
Tadic’in golleri, istatistikleri, yani rakamları süper...
Ama hepsi sıradan maçların rakamları, istatistikleri...
Tadic’in Fenerbahçe forması ile bir derbi maçını kurtardığını, aldığını gören var mı?
Kolay maçların ‘büyük adam’ı, büyük maçların ‘büyük adam’ı olamıyor...
İYİLER VE KÖTÜLER
Galatasaray’da Victor Osimhen, oyuna ve sonuca katkısı ile vazgeçilmez durumda... Bazı maçlarda bu özellikleri ile çok öne çıksa bile, form durumunda genel olarak bir düşme var sanki... Hele Fenerbahçe derbisi... Galatasaray forması ile oynadığı en kötü maçtı... Hiç yoktu…
İyi futbolcuyu aldın mı uyum süreci, “Henüz yeteri kadar hazır değil” gibi bahaneler yaratmıyorsun... İşte Galatasaraylı Lemina... Dün bir bugün iki... Adam ayağının tozuyla sahaya çıktı ve o sahanın en iyisi olarak kabul gördü...
Derbide sonuç sadece 0-0 çekmedi, oyun olarak sıfır çekenler de vardı: Galatasaray’da Osimhen, Barış Alper, Sara... Fenerbahçe’de Szymanski, Tadic, En-Nesyri...
Kötü derbinin az sayıdaki iyilerinin hakkını verelim: Galatasaray’da Davinson Sanchez, Lemina... Fenerbahçe’de Skriniar, Kostic...
HERKES KENDİNE GÖRE
Galatasaray’ın hocası Okan Buruk: Hakem çok kötüydü!
Fenerbahçe’nin hocası Mourinho: Hakem çok iyiydi!
Hakem için yorum farkı olur da bu kadar görüş farkı olur mu?
KİM ŞEREFLİ, KİM ŞEREFSİZ
Eyüpsporlu Tayfur Bingöl (eski Beşiktaşlı) ligin ilk yarısındaki Beşiktaş maçının son dakikasında penaltı yaptığı için, bilerek ve isteyerek Beşiktaş’a kazandırdığı iddiasıyla topa tutulmuş, ne şerefi ne haysiyeti kalmıştı...
Allah’ın işine bakın: Son Beşiktaş maçında Eyüpspor’un golünü Tayfur Bingöl attı ve takımını 1-0 öne geçirdi... Tayfur’a “Şerefsiz” diyenlerin şimdi kendi şereflerini gözden geçirmelerini öneririm!
