Trump öyle ekonomik kararlar alıyor ki, bizim ülke gündemine dönmek güç oluyor!
Bugünlerde “The White House”/Beyaz Saray gündemine bakmamazlık etmiyorum. Alınan her kararı -propaganda amaçlı- yayınlıyorlar:
- Başkan Trump, endüstriyel altyapımızı yok eden on yıllardır devam eden küreselleşmeyi tersine çevirmek amacıyla, karşılıklı ticarete yönelik cesur planını uygulamaya koydu…
- Uzun süredir, Amerika’nın aile çiftçileri ve çiftlik sahipleri, dünyanın dört bir yanındaki belirli ticaret ortakları tarafından kötü muamele gördü. Başkan Trump, yurtdışındaki tüketicilerin yüksek kaliteli, sağlıklı Amerikan sığır etinin tadını çıkarmasını engelleyen çok sayıda ticaret engelini ele almak için harekete geçiyor…
Uzatmayayım, -altın bulmuşlar gibi sevinerek- yumurta fiyatlarının düştüğünü bile duyuruyorlar!
ABD’de her yıl mart ayında Ulusal Tarım Haftası kutlanıyor. Trump 18 Mart’ta bildiri yayınladı:
- BEN, DONALD J. TRUMP, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı, Anayasa ve Amerika Birleşik Devletleri yasaları tarafından bana verilen yetkiye dayanarak, 18 Mart 2025’i Ulusal Tarım Günü olarak ilan ediyorum…
Sürpriz değil; Trump görev yaptığı geçen dönemde de istisnasız Ulusal Tarım Haftasını kutladı…
Peki:
Her 12-18 Aralık’ta Yerli Malı Haftamız vardı, hatırlıyor musunuz? Geleceğim bu konuya…
Trump mecbur kaldı
Trump’ın ekonomik kararları nedense -Türk medyası da dahil- otomotiv sektörü üzerinden ele alınıyor.
Oysa tarım ABD için vazgeçilmez sektör; büyük ihracatçı ülke. Karşınızda bir “dev” var; 900 milyon dönümlük araziden bahsediyoruz…
Özellikle dünyanın yarısının yıkıldığı İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ABD, başta Avrupa’ya olmak üzere büyük tarımsal ihracat yaptı.
Zamanla Avrupa kendine yeter hale gelip endüstriyel tarımı büyütünce ABD’nin tarımsal dış pazar payı azalmaya başladı.
Küreselleşme de ABD tarımını vurmaya başladı; iki büyük güç daha ortaya çıktı; Çin ve Hindistan!
Örneğin; buğday, patates, domates, pamuk, üzüm, elma, soğan, yer fıstığı, havuç, ceviz, erik, ıspanak, tütün gibi nice tarımsal üretimde ABD, Çin’in gerisine düştü.
Tarımsal ithalat, bir dönemin ihracat şampiyonu Amerikan piyasasını hayli dalgalandırdı.
Keza teknolojideki gelişmeler dünyada tarım üretimini hayli büyüttü. Örneğin ABD’de 1960’larda tarımdaki her bir çiftçi 25 kişiyi beslerken, oran 2000’lerde 163 kişiye çıktı.
Üretim fazlalığı, ürettiğini dışarıya az satması ve yetmemiş gibi ucuz ithal mallar ABD üreticilerini zora soktu. Özellikle 1980’lerden sonra çiftçi intiharları rekor kırdı. Son kırk yılda bin beş yüz çiftçi canına kıydı…
Son elli yılda dört milyon çiftlik ortadan kalktı…
Ucuz göçmen iş gücünün tarımdaki işsizliği artırması gibi ek faktörler de tarımdaki sorunları derinleştirdi. Ve sonuçta:
Trump tarımsal ithalata gümrük vergilerini artırmak zorunda kaldı.
Ya biz?
Atatürk haklı çıktı
Ülkemizde tarım bilinci Atatürk ile başladı.
Mesela, dünya ekonomik krizinin yaşandığı dönem…
Tarih, 14 Aralık 1929.
İlk üye yazıldığı Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti’ni kurdu. Türkiye’de ithalatı kısıtlayıp yerli üretimi özendirmek amacıyla “Tasarruf ve Yerli Malları Haftası” kampanyası gerçekleştirdi...
İkinci Dünya Savaşı bitimiyle 1946’da Yerli Malı Haftası kutlanmaya başlandı. Amaç, yerli tüketimin bilinçli olarak artırılması ve yatırım yapmanın önemini vurgulamak idi.
Bizim öğrencilik dönemimizde evimizden getirdiğimiz yiyeceklerle bu haftayı sınıfımızda kutlar, şiirler okurduk…
12 Eylül askeri darbesi döneminde Özal ismini değiştirdi: “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” …
ABD’nin yeni pazar bulmasına yardımcı olması için Turgut Özal, -kendine yeten- Türkiye gibi bir ülkede tarımı sönümledi. Türk üreticisini ithalat ile terbiyeye çalıştı; “domatesi niye iç pazardan alayım dış pazarda daha ucuz!”
İthalata bağlı dönüşümün simgesi “çikita muz” oldu.
İlk özelleştirilen kurumlar tarımsal kamu şirketleri olması sürpriz değildi.
Ve küreselleşme taraftarları yerli malı haftasını demode buldu, erozyona uğrattı, zamanla unutturdu.
“Saklı Seçilmişler” kitabımda siyasi iktidarların, stratejik sektör Türk tarımına neler yaptığını ayrıntılı yazdım, utanç dönemidir…
Önceki gün Hazine Bakanı Mehmet Şimşek konuştu:
- Tarımsal hasılada Dünya Bankası verilerine göre dünyanın en büyük yedinci tarım üreticisiyiz, Avrupa’da ilk sıradayız. Net ihracatçı konumdayız…
Biraz abartıyor ama buna girmeyeceğim.
Trump Amerikan tarımını koruma açıklaması yapınca bizimkilerin aklı başına geldi!
“Kabesiz” düşünemiyorlar! Bir kez olsun özeleştiri yapın; Türk tohumunu bile yok eden, çıkardığınız yasaları ne çabuk unuttunuz?
Tarımsal üretimi “Ananı da al git” diyen fedakâr Türk çiftçisi her zorluğa rağmen bu halde tuttu.
Şimdi Trump’tan kopya çekiyorlar!