Galatasaray için bu maçların tesadüf olmadığı net şekilde ortada... Rigas deplasmanında 2-0’dan 2-2 olması, içeride Kasımpaşa karşısında 3-0’dan verilen puan, Eyüpspor karşısında 2-1’den verilen beraberlik, Malmö maçı ve son olarak Dinamo Kiev karşısındaki rezillik...

Hatta öyle bir rezillik ki yüzde 50-50 kararda hakem kararında ısrarcı olsa maç 3-1 olmak yerine 2-1 kalıp Barış Alper’siz 10 kişi kalmış bir Galatasaray izleyecektik.

BİR şey bir kere oluyorsa tesadüftür, ikincide kazadır, üçüncüde ise artık gerçek ve mutlak bir sorundur. Galatasaray takımı ve takımın lideri Okan Buruk, her ama her puan kaybının tesadüf olduğuna, yol kazası olduğuna bizi inandırmaya çalışıyor. Hatayspor karşısında kaybedilen puandan sonra Okan hoca yine aynı şekilde düşünmüş olacak ki birebir aynı 11’i sahaya sürdü.

İki maçı paket halinde düşünecek olursak uzatmalarla birlikte 200 dakika hemen hemen aynı oyuncularla, aynı eforla, aynı sorunlarla geçildi.

Hastalığın tedavisi olabilmesi için önce teşhisi doğru koymak gerekir. Teşhis değil inkar varsa tümör yayılır. Bu tümör de 7 maçta 7 kere gol yiyerek kurulan Avrupa Ligi finali hayallerinin sonu demek...

Galatasaray şu an San Mames’teki finali hayal etmeyi hak etmiyor. Hamasi söylemler değil, sorunları teşhisi, tedavisi şart. Yoksa San Mames hayal ederken eldeki liderlikten, şampiyonluktan olmak işten bile değil.