UEFA listeleri karmaşık gözükse de aslında çok basit 2-3 prensibe dayanan, rahatça çözülebilecek bir konu...

Altyapı kontenjanına giren mümkünse en az 2 oyuncuyu mutlaka takımda tutmak, 4 tane Türkiye’de yetişmiş oyuncu bulmak ve devre arası değişim hakkının 3 olduğunu bilmek...

Daha henüz Mourinho tercümanken de Okan Buruk altyapıdan yeni çıkmış bir yetenekken de bu kural böyleydi. Bunları bilmiyormuş gibi kötü kadro planlamaları yapıp devre arasında 8 oyuncu yazamadıkları için şikayetçi olmaları bence çocukça...

Cenk, Cengiz gibi oyuncular listedeyken iki kez üst üste Oğuz gibi çok yönlü, çok mevkide oynayabilen bir ismin dışarda kalmasını mantıklı bulmuyorum. Bence devre arası Skriniar’dan bile önce yazılmalıydı.

Nelsson’u haraç mezat kiralayıp Cuesta’yı son gün alıp 3 değişiklikten şikayet etmenin de bir mantığı yok. Kaldı ki Galatasaray, bunu Kerem’i yollayıp Türkiye kontenjanı, Emin’i yollayıp altyapı kontenjanı açıkta kalınca da yaşamıştı.

İşin özü burada; sorun UEFA’da değil, iş ve planlama bilmez yönetim ve teknik heyetlerde. UEFA bu kuralı City, Real gibi devler seni devre arasında ezmesin diye getiriyor, bundan şikayetçi olmak makul değil.