Yenidoğan Çetesi davasının ilk duruşmasına 8. gününde Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediliyor.

Duruşmaya, 22 tutuklu sanık cezaevinden getirilirken bazı tutuksuz sanık ve taraf avukatları hazır bulundu.

"BEBEĞİN GÜNLÜĞÜNE 20 BİN LİRA ALINACAK"

İhmali davranışlarda bulunup Opara bebeğin ölümüne neden olduğu iddia edilen sanıklardan hemşire Ayşe Gizem Büyükköleş, savunma yaptı.

Mahkeme başkanının "Opara bebek kötüleştiğinde herhangi bir doktoru aramak aklınıza gelmedi mi" sorusuna Büyükköleş, şu yanıtı verdi:

"Doğukan Taşçı bir durum olursa kendisinin aranmasını söylediği için bebek kötüleştiğinde o aranmıştı. Bebek kötüleştiğinde direkt ilacı Tuğçe kapatıyordu çünkü ilaç sersemleten bir ilaçtı. Normal bebekler de beslendikten sonra kusabilirler.

Doğukan kan şekerine bakılsın dedi ama Tuğçe kan gazı aldı. Bir şey olursa elimizde bir veri olsun diye. Bebek biz nöbeti devrederken hayattaydı.

Dağılım yapmıştık, görev dağılımı. Bebek ex olsaydı (ölseydi) dağılım yapılmazdı. Bebeğin günlüğüne 20 bin lira alınacak diye bir şey duymuştum, Doğukan öyle söylemiş. O yüzden kabul edilmiş bu bebek. Sonrasında 'Hemen aileye bu parayı geri verin' denmiş Şehmuz Çelik tarafından"

"İHMALİ BİR DAVRANIŞTA BULUNDUĞUMUZU DÜŞÜNMÜYORUM"

Savunmasına devam eden Ayşe Gizem Büyükköleş, "Ne Tuğçe Topdemir'in ne de kendimin ihmali bir davranışta bulunduğumuzu düşünmüyorum. Biz elimizden gelen tüm müdahaleyi yaptık. Bu olay olana kadar Fırat Sarı'yı tanımıyordum. Gece hastanede doktor bulunmazdı. Nöbet listesinin olup olmadığını bilmiyordum. Mesleği öğrenmek için ilk kez çalışmaya başladığım yerde böyle bir şey yaşadığım için çok üzgünüm" dedi.

Mahkeme başkanının "Doğukan niye işten çıktı" sorusuna da "Opara bebekten sonra çıktı. Sanırım başka anlaşmazlıklar olmuş ve işten çıkarılmış" diye yanıt verdi.

Mahkeme başkanının hastanedeki monitörlerin neden bozuk olduğu sorusu üzerine Büyükköleş, "Tuğçe bebeğin kalbini dinlemişti ama monitörler iyi çalışmıyordu. Kötü bebeklere çalışan monitörler takılırdı. Kötü bebekler hemşire bankosunun direkt karşısında olurdu, monitörlere güvenmezdik, kendimiz kontrol ederdik" yanıtını verdi.

"BU HASTANELERİ NASIL BÖYLE YÖNETTİNİZ?"

Mahkeme başkanı sanığa başkasının kaşesinin hemşireler tarafından kullanılıp kullanılmadığını da sordu.

Sanık Ayşe Gizem Büyükköleş “Bilmiyorum ama bu konuşuluyordu sürekli” şeklinde cevap verdi.

Mahkeme başkanı bunun üzerine öfkelenerek “Kime sorsak hiçbir şeyden haberi yok. Hemşire ‘doktor biliyor’ diyor, doktor ‘başhekime sorun’ diyor. Ben anlamıyorum, bu hastaneleri nasıl böyle yönettiniz” dedi.

"BEBEĞİ ÖLÜM SÜRECİNE KADAR HİÇBİR DOKTOR GÖRMEDİ"

Sanık hemşire, avukatlardan birinin, "Opara bebeğin kabulünü yapan kimdir" sorusuna da şu yanıtı verdi.

"Benim nöbet sürecimde alınmadı, bilmiyorum ama normalde Fırat Sarı kabul ediyordu. Bebeği ölüm sürecine kadar hiçbir doktor görmedi. Şehmuz Çelik hiçbir zaman mesai saatini doldurmuyordu. İşi varsa halledip çıkıyordu"